Şeytan’ın Günlüğü; Cehennem’de canı sıkılan Şeytan bir yandan yalanlar söyleyip oyunlar oynamak, ama esas olarak insanoğlunu yakından tanımak için yeryüzüne iner.
Amerikalı milyarder Henry Wandergood’u öldürerek onun kalıbına girdikten sonra Yaşlı Avrupa’da çıktığı yolculuğun varış noktası Roma’dır.
Macera ve eğlence peşinde koşarken insanda içkin özelliklerle; açgözlülük, gaddarlık, kurnazlık ve ikiyüzlülükle tanışır. Şeytan’ın bile saf ve temiz kaldığı bu karanlık dünya tasavvurunun barındırdığı keskin yergiden Batı uygarlığı ve Katolik Kilisesi’nin temsil ettiği ruhban sınıfı da nasibini alır.
Bu büyük başyapıt, ilk kez Türkçede.
Alıntı
Her şeyi bir nefeste kucaklamaya ve her şeyi tek bir nefeste ifade etmeye alışmış biri için iş yavaş, zor ve itici.
İnsanların düşünürlerine bu kadar saygı duymaları boşuna değildir ve bu talihsiz düşünürlerin, sıradan mühendisler olarak bu inşa sürecinde dürüst ve vicdanlı oldukları takdirde akıl hastanelerinde son bulmaları boşuna değildir.
Bu dünyada sadece birkaç günüm var ve akıl hastanesinin sarı duvarları ve cezbedici açık kapısı defalarca gözlerimin önünde parladı.