Mihmandar-Bir Eyüp Sultan Romanı - İskender Pala - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Mihmandar-Bir Eyüp Sultan Romanı –  İskender Pala

Mihmandar-Bir Eyüp Sultan Romanı – İskender Pala

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2020
Eklenme: Ocak 18th, 2024
Dil: Türkiye
Sayfa: 210
Yazar: İskender Pala

2.380 Kişi Tarafından Görüldü

“Peygamber’in mihmandârı! Bir arzun varsa yapayım. Bir vasiyetin varsa yerine getireyim!”

“Ey Emîr! Sakın Allah’ın dinini bozma, müminler arasına fitne girmesine müsaade etme. Askere adalet ile muamele eyle ve düşman karşısında can kaygusu çekme.

Bana gelince, senden ve senin ait olduğun şu dünyadan hiçbir şey istemediğimi bil ve herkese böylece ilan et. Şurada can oynatan cengâverlerden son arzum odur ki Azrail (a.s) bize uğradıktan sonra na’şımı Konstantiniyye surlarına yakın götürsünler.

O gün savaş hattı nerede oluşursa, bedenimi o noktaya kadar taşısınlar ve orada, savaşan mücahitlerin arasında beni defneylesinler.

Ta ki atlarımızın ayakları bedenimi çiğnemiş olsun, Bizans dokunamasın. Ayrıca, eğer yapabiliyorlarsa, cenazemi kendi atımın arkasında bir sedyeye bağlayıp taşısınlar.

Tıpkı Kutlu Nebi’yi getiren Kusvâ’nın Medine’de bizim hanemizi bulduğu gibi o da benim için nereye gideceğini ve nerede duracağını bulacaktır.”

özet

“Yemen’da. Tûbba DÜru İsminde, zengin, adaletli v* İhtişamlı bir melik yaşarmış. Her gün Allah’a yüz kerre tövbe ettiği ve hastalık gelince tabirle katlandığı için halk ona ‘Eyyûb’ laka bını vermişler.

Zebûr İle amel eder ve Devud Nebi’ye İnanırmış, pek çok sayıda askeri ve dokuz lana de bilge veziri ver İmiş Biri hariç diğer sekiz bilgesinin adını bizzat o koymuş, öyle ki, hiçbirinin adı bir diğerinin adındı yer elen harflerle yazılmasın diye, elifba dizgesindeki harflere küçükten büyüğe rakamsal karşılıklar icat ederek en genç vezirinden en yaşlıya doğru bir birinden eyn, benzersiz isimler bulabilmiş.

Melik o gece Mekke lilere öfke duya duya yatağına girmiş. Fakat uykusunda ona bir hastalık gelmiş ve bütün vücudu şişmiş.

Hekimleri derdine bir türlü çare bulamamışlar. Ertesi gün ve daha ertesi gün, şişme gittikçe ilerlemiş. Nihayet dili ağzını kaplayıp nefes almasını zorlaştırmış.

O sırada bir kâhin, içindeki fesatlık nedeniyle bu hâle geldiğini, bilge Semul’ün bahsettiği Ahir Zaman Nebisinin bak olduğunu, taşıdığı kötü fikirlerden vazgeçerse iyileşebileceğini söylemiş.

Melik Tübba kâhini dinleyip yavaş yavaş öfkesini yenmiş ve kötü niyetlerinden vazgeçip tövbe etmiş. Bedeni de evvelkinden sağlıklı hâle gelmiş.

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.