
Yokluğun bilincinden söz edemeyiz. Âşık, sevgiliyi tanımadan önce içinde bulunduğu yokluğun farkında değildir. Oradan çıkıp varlığa ermesi, kendini bilmesi ancak severek mümkün olur. Varoluşun başı döndürmesi bundandır, yıldızlı gökyüzü gibi, insanın aklını alır.
“Aşkı tattıktan sonra sevgilisini kaybeden âşığın içine düştüğü yalnızlık ise gerçek yalnızlıktır. Bu, Tanrı’nın evreni yaratmasından önceki yalnızlığı gibi yokluktan değil, varlıktan doğar. Önce varlığa ermiş, sonra yitirmiştir.
Aşk sayesinde kendini var etmiştir, ama kendi varlığının Tanrısı değildir, çaresizliği, acıları buradan gelir.”
Her insan kendi kuzeyini mi arar bu dünya da?
Nitekim yol öğretendir, yolcu öğrenen. Bir insan bir yola girdiyse, hiçbir zaman başlangıçta bıraktığı kendisi olmayacaktır. Bu yol süresince hikayeler ve olaylarla genişleyerek büyüyecektir. Rinda da bu yolda büyür. Karşılaştığı insanlarla kurduğu etkileşimler onu farklı biri yapar.
Burhan Sönmez kitabın içinde katmanlar oluşturarak hikaye içinde hikaye bize sunuyor.
gönderdiğim kitap yayınlanacak mı?
mindf*ck serisini çevirir misiniz?