
Konuşmak gittikçe zorlaşıyordu. Boğazım sürekli acıyor, dudaklarım kuruyordu. Geceleri uyurken çenemi o kadar sıkıyordum ki sabahları başım ağrıyordu… Ne zaman annemle, babamla ya da öğretmenlerden biriyle konuşmaya çalışsam ya kekeliyor ya da donup kalıyordum. Sorunum neydi benim?
Melinda Sordino’nun bir sırrı var. Ama sırrını paylaşabileceği kimsesi yok. Bütün arkadaşları, hatta tanımadığı insanlar bile ondan nefret ediyor. Ve günden güne içine kapanan Melinda, çareyi susmakta buluyor. Yalnızlaştıkça susuyor, sustukça yalnızlaşıyor. Ta ki O ŞEY’den kaçıp saklanamayacağını, O GECE’yi unutamayacağını anlayana dek
Bu sabah liseye başlıyorum. Yedi tane yeni defterim, nefret ettiğim bir eteğim, bir de karın ağrım var. Okul otobüsü hırıldayarak, beklediğim köşeye geldi.
Kapı açılınca içeri girdim. Otobüse ilk binen öğrenci bendim. Ben koridorda dikilirken şoför otobüsü yola çıkardı. Nereye oturacaktım? En arka koltuklarda oturan ayyaşlardan değildim. Ortaya otursam tanımadığım biri gelip yanıma oturabilirdi.
En öne oturunca da küçük çocuk gibi görünecektim ama arkadaşlarımdan biriyle göz teması kurabilmem için en iyisi önde oturmaktı; arkadaşlarımdan herhangi biri benimle konuşmaya karar verdiyse tabii. O