
Hayat ne verdiyse, hınç yapmış, kin tutmuş, geleceğe pusu kurmuş bir düşman gibi her şeyimi almak için savaş halinde. Bir ben köhne kalplerin ücra şehirlerine harabe inşa etmişim.
Kısmet mutsuzluğu reva görmüş gibi bana, ne ferah bir nefes çektiriyor ciğerlerime, nede dilim kuş gibi cıvıldıyor salt gerçeklerin ışığına.
Şimdi mühür yemiş gözlerimde hep bir hüzün sultanlık kurmuş, genzime ilmek ilmek ıstırap düğümleri dokunuyor. En acısı da, bakamıyorum artık sevdiğimin gözlerine özgürce, hatalı gibi, günahkar gibi, yalancı gibi utangacım aşk vurmuş ifadesine… Ve o bunlardan habersiz her başını kaldırdığında, ben bir kere daha vurulup, her seferinde olduğu gibi can veriyorum gamzelerinin gölgesinde.
Özet
Trafik kazasından sonra hafızasını kaybeden Sevda iki yıllık kaçak hayatının ardından kendini hiç tanımadığı bir evde bulur.
Hatırlayamadığı bir kocası, hissetmediği bir kızı, sevemediği bir kaynanası damdan düşer gibi geçmişinden bu güne gelirler. Anne babasını göremeden geçen günlerde çektiği eziyetlerin, aşağılanmaların, şiddetin tek kaçışı rüyasına giren yüzünü hatırlayamadığı adamdır.
Bir de Barlas Ağa gelir sonradan o eve ki, kendini ben senin kayınbiraderin Barlas Ağa diye tanıtsa da, Sevda gözüne bakınca kalbinin teklemesine, tanımadığı bu adama sorgusuz sualsiz güvenmesine engel olamaz.
çok teşekkürler emekleriniz için çok beğendiğimiz yazarlardan biri
Çoook teşekkürler.Birincisini de yüklerseniz süper olur