
1990’da yayımlandığında feminist kuramda ve toplumsal cinsiyet araştırmalarında çığır açan, queer kuramın öncü metinlerinden sayılan Cinsiyet Belası nihayet Türkçede.
Judith Butler’ın cinsiyetin ne ölçüde “doğal” olduğunu sorgulayarak cinsiyetin performatif yapısına dair kışkırtıcı savını ilk kez ortaya koyduğu bu metin, birbiriyle bağlantılı pek çok tartışmayı birden barındırıyor.
Cinsiyet Belası’m bundan on yıl önce tamamladım ve dosyayı yayımlanması için Routledge’a gönderdim. Metnin bu kadar geniş bir okur kitlesi kazanacağını, feminist kurama yapılan kışkırtıcı bir”müdahale” teşkil edeceğini veya queer* kuramın temel metinlerinden biri olarak sivrileceğini hiç tahmin etmiyordum.
Metnin hayatı benim kastımı epey aştı, sanıyorum ki bunun sebeplerinden biri değişim halindeki alımlama bağlamıydı. Yazarken feminizmin belli bazı biçimleriyle mücadele ve muhalefet içinde olduğumu düşünsem de metni feminizmin bir parçası olarak görüyordum.
İçkineleştiri geleneğinin, yani ait olduğu düşünsel hareketin temel kelime dağarcığına yönelik eleştirel yaklaşımı kışkırtmayı hedefleyen bir geleneğin içinden yazıyordum.
Böyle bir eleştirel yaklaşım gerekliydi, şimdi de gerekli. Ayrıca harekete daha demokratik ve kapsayıcı bir hayat vaat eden bir öz eleştiri ile ona olduğu gibi balta vurmayı hedefleyen eleştiriler arasında ayrım yapmak önemliydi,şimdi de önemli. İki tür eleştiriyi birbirine karıştırmak, ilkini İkincisi sanmak mümkün elbette, ama umuyorum ki Cinsiyet Belası konusunda böyle bir karışıklık yaşanmayacaktır.