28. yüzyılda Valerian ve Laureline, insanların yerleşim alanlarına uygulanacak emirleri taşıyan bir operasyon biriminde, Savunma Bakanlığının emriyle ikili, etkileyici bir şehir olan Alpha’ya görevlendirilirler.
Alpha, evrendeki pek çok farklı türün bilgi, deneyim ve kültürlerini paylaşmak için yüz yıllardır bir araya geldiği bir şehirdir. Fakat şehrin merkezinde bir gizem vardır; karanlık bir güç bu şehrin huzur dolu ortamını tehdit etmektedir.
Valerian ve Laureline’nin görevi, bu güç aktif olup Alpha’yı ele geçirmeden önce hem şehri hem de tüm evrenin geleceğini kurtarmaktır ajan Valerian ve ikili olarak çalıştıkları Laureline ile yeri gelince farklı dünyalarda, farklı boyutlarda, farklı canlılarla mücadele ve işbirliğine girdiklerini göreceksiniz.
Valerian ve Laureline’in bütün dünyaların peşinde olduğu nesneleri çoğaltan sevimli bir varlığın kurtarılması görevi ile başlayan ve aşk ile farklı alemlere giren Laureline’i okuyacağımız ve yıllar önce yok oldukları bilinen bir türün çıka gelmesi ile işlerin değişeceği, alemlerden alemlere bu türün peşinden gidecekleri ve sonunda insanı zayıflığı ve uzaylı erdemi diyeyim; göreceğiniz farklı türlerden birçok şey öğrenebileceğiniz, aşkı, affetmenin asaletini ve faydalarını, güveni, cesareti ve doğruluğu içinde fazlasıyla barındıran bir roman
Valerian ve Bin Gezegen İmparatorluğu Giriş Bölümü Özeti
Yıldızlar sonsuz değildir, ama bizim ölçebileceğim izden daha kadimlerdir. Birçok kişi, Güneş’in yönettiği sistemde, özellikle de bu yıldızın üçüncü gezegeninin çevresinde gerçekleşen olaylarda yargısız bakışlara maruz kalmıştı.
Bu dünyanın takviminin 1975 senesinde, önemli olaylar meydana gelmişti. Sakinlerinin “Dünya” adını verdikleri bu gezegenin halklarından ikisi “ilkel”uzay gemileri olarak görülebilecek araçları fırlatmayı başarabilmişti. Dünya tarihinde ilk kez bu iki gemi birleşecek ve içindekiler kendi aralarında özgürce hareket edebilecekti.
Apollo’nun astronotu Tuğgeneral Thomas Stafford ve Soyuz’un astronotu Alexey Leonov hem gerçek hem de mecazi anlamda “uzayda tokalaşmışlardı. ”Tebessümler, sevinç ve bağlanma duygusu…İki adam bu andan sonra yıllar boyunca sıkı birer arkadaş oldular.
1998 senesinde bu mavi-yeşil dünyanın yörüngesinde dönen Alfa Uzay İstasyonu’nda olan olay sadece iki halkın toplantısı değildi. Aynı yıl Avrupa Hermes Uzay Aracı, ilk “tarihi tokalaşma” için Alfa’ya bağlandığında uluslararası bir koalisyonu temsil etmişti.
Uzay artık sadece birkaç küçük insanı değil, gerçekten de tüm insanlığı barındırıyordu. Zaman geçtikçe uzay istasyonu büyüdü, 2019 yılında Çin’in muazzam Tiangong-3 uzay gemisi, Alfa’daki yerini almaya geldiğinde çok sıcak karşılanmıştı. Otuz yaşında olan Alfa Uzay İstasyonu yöneticisi gülümsemesini kesmeden Çinli meslektaşı Wuang Hu’ya hevesle selam vermişti.
Tarihçiler daha sonra bu anı uluslararası gerginliğin sonu ve insan işbirliğini başlatan Büyük Çağ’ın başlangıcı olarak kabul edeceklerdi. Dünya’da yaşayan birçok insanın asla olmayacağını söylediği şey gerçekleşmişti. İnsanlık, Dünya’da barış ve huzur içinde çalışmaya başlayıp uzayın çekici şarkısından etkilenerek yaşamını sürdürdü……
Ancak o ana kadar istasyondaki bütün inşaatlar,istasyona giriş yapan bütün uzay araçları ve üzerinde yaşayan bütün sakinlerin tanıdık bir benzerlikleri vardı. Ama yaklaşmakta olan aracın böyle bir benzerliği yoktu…….