Avrupanın karanlık çağında yaşayan bir Rahibin yurdunu terk ederek bu gün karanlığı yaşayan topraklarda huzura ve aydınlığa kavuşması.
Canan Güngör Uçaroğlu’nun kitabında sürükleyici bir anlatım var .Özünde farklı din dil ve ırklardaki insanların sosyal uyumu bu günlere ders verir nitelikte.
Tanrının savcısı Kitabın konusu ortaçağ hristiyan avrupasının,aydınlık Ortadoğu Müslümanlarının yaşamına ait bir hikaye..
Tanrının Savcısı Kitabı tanıtımı
Ludovic son derece başarılı ve kilise tarafından takdir gören bir rahiptir. Bu nedenle henüz genç yaşında Inquisition mahkemesi üyeliğine seçilmiştir. Mahkemedeki görevi savcılıktır. Fakat görevine başlar başlamaz mahkeme üyelerinin hain, merhametsiz ve adaletten uzak tavırları karşısında kendisinin Inquisition’un değil Tanrı’nın Savcısı olduğunu anlar.
İnsanların kurduğu bir adalet sisteminde savcılık ne kadar kolay, Tanrının Savcısı olmak ne kadar da zordur oysa. Bu tercih, onu bir ömür boyu oradan oraya sürükler bir yaman rüzgar misali. Peki ya Ludovic şikayetçi mi halinden?
Elbette ki hayır… Zira çoğu insanın acımasız zannedebileceği göç rüzgarı, gerçek aşkı bulacağı gizemli diyarlara götürmüştür onu. Tarihi romanlardan hoşlananlar bu eserde fikir dünyalarını zenginleştiren birçok bilgi bulacaklar, duygusal temalara eğilimli okuyucular ruhlarını doyuran güzelliklerle karşılaşacaklar.
Bir zaman tünelinden geçerek adeta Orta çağ karanlığıyla Anadolu Selçuklularının aydınlık dünyasını bir arada yaşayacaklar. Doğu ile Batı barışacak okurun gözlerinin önünde bu kitapta; aşk ile korku, özlem ile pişmanlık dans edecek.
Deniz ve çöl, dağ ve ova koyun koyuna söyleşecek. İslam tasavvufunu Hristiyan bilgeliğiyle, İlahi aşkı beşeri aşkla harmanlayan Canan Güngör Uçaroğlu okuyucuya erdemin, kararlılığın, merhametin ve Hakka bağlılığın muhteşem şerbetinden tattırıyor.
Tanrının Savcısında. Bir insanın bir başka insana duyduğu, “aşk” adı verilen mucize duygu ise romanın belki de en can alıcı zenginliği… Bizler Ludovic’in sergüzeşt inden anlıyoruz ki aşkı ve İlahi hakikati bulan herkes kainatın en şanslı varlığıdır.