Aşk ve şehvet için her şeyi riske atmaya değer mi yoksa başka şeyler mi daha önemli?
Cassie, şehirde bekar bir kız olarak yaşamak için her şeyi hallettiğini düşünüyordu. Ayakkabı takıntısını finanse etmek için etkinlik yönetiminde bir iş, Seattle’da modern, şık bir apartman dairesinde yeni imzalanan bir kira kontratı ve ufukta bir dizi eğlenceli ilişki.
Birdenbire işini, ayakkabı fonunu ve kira çekini bir anda kaybeder.
Çaresizce başka bir iş bulmak için, hayalindeki işi ararken alacaklıları uzak tutmak için prestijli bir hukuk firmasında asistanlık pozisyonu alır. Ama sonra patronuyla tanışır. Yoksa bu patronlar mı?
Adrian Cavallero büyüleyici, pürüzsüz ve kendinden emin. O ve Cassie, (diğer şeylerin yanı sıra) ofis dedikodularını ateşleyeceği kesin olan bir anlık kıvılcıma sahipler.
Blake Pearson muhteşem ve odaklı. Ölçülü ve ölçülü yaşam tarzından sapmayacak biri olan Cassie’nin kendiliğindenliği ve hayata karşı sınır tanımayan yaklaşımı, ona (biraz) gevşemesi için ilham veriyor.
Cassie, Adrian’a karşı hissettiği anlık çekiciliği inkar edemez ama Blake’in içine kapanık doğası onun ilgisini çeker. Adrian ile alevleri körükleyecek mi yoksa Blake ile adım adım ilerleyecek mi?