Erkeklerin hâkim olduğu dünyada görmezden gelinen ve yine onların savaşında bir piyondan fazlası olamayacağını anlayan genç bir kadın…

 

Geriye kalan hayatında bu yolu izlerken duygularından, hayallerinden ve geleceğinden vazgeçti.

 

İngiltere’nin tanımadığı gayrimeşru İskoç Kralı Robert the Bruce’nin ülkesinin özgürlüğü için verdiği mücadelede güvendiği sadık Lordu Robert the Keith…

 

Savaş davullarına ait sesin çok yaklaştığı böyle bir dönemde, sadece ülkesinin bağımsızlık savaşına odaklanmak isteyen genç adamın ne yüzlerce yıldır kanlı bıçaklı olduğu Irvine Klanı’yla uğraşmaya ne de bu düşmanlığı sona erdirecek deli bir leydinin çılgınlıklarına tahammülü vardı.

 

Fakat Lindsey Irvine, genç adamın klanının ve hayatının içine deyim yerindeyse bir bomba gibi düştü. Çevresine vereceği zarar ise kaçınılmazdı.

 

En başta da Rob’un kalbine…

 

Özet

 

Leydi Lindsey Irvine o güzelliğini yüzünü boyayıp hal ve hareketlerini deliliği vurarak saklamıştır.

 

Bunları yapmak için de hedefinden şaşmaz. Irvine Klanı’nın başının kızı olmak ise ona ayrı sorumluluk getirir.

 

O ise kolay yoldan çaresini bulmuştur.

 

Robert the Keith o İskoç toprakları için her şeyi yapacak güçlü bir savaşçıdır.

 

Haklı, klanı ve koruduğu topraklar onun önceliği olur.

 

Zorla ve işgüzarlık ile yaptığı evlilik ise umrund değildir.

 

Uzun zamandır saldırı halinde oldukları komşu klan Irvine ile ise işler yolunda