“Bunun ne demek olduğunu ve bana neler hissettirdiğini bilebilirsiniz belki ama asla anlayamazsınız.”
Bilmek ve anlamak arasında büyük bir uçurum var çünkü.
Başınızı kaldırdığınızda, gökyüzünde kanat çırpan kuşları görürsünüz. Onların nasıl uçtuğunu, kanatlarının altına doldurdukları havanın gücünü bilebilir ya da öğrenmek için elinize ne geçerse okuyabilirsiniz. Ama ne kadar uğraşırsanız uğraşın, geldiğiniz son noktada yalnızca “bilmiş” olursunuz.
Bu, bir kuşun uçarken hissettiklerini kalbinden ve beyninden geçenleri anlamanın maalesef çok uzağındadır.
”Dünyanın dışına kendinizi bantlanmış gibi hissettiniz mi hiç?
Yahut bir kıyafeti omuzlarınızdan düşürür gibi düşürmek istediniz mi vücudunuzdan eti kemiği?
Sahi siz gerçekten var mısınız?
Hiç bana sormayın.
Kafamın içiyle, düşüncelerimin utanmaz ve şımarıklığı ile tanıştıramam sizi.
“Deli” dersiniz. Merakla, korku ve telaşla beni soymanıza izin veremem.
Biliyorum ki soyduktan ve tüm bilinmeyene ulaştıktan sonra layığınca giydiremeyeceksiniz
. Çırılçıplak bedenimi.
Sonra siz o çıplaklığımdan korkacaksınız
Halbuki ben, ağaçların ayakları üzerinde değil, başının üzerinde
durduğunu fark ettim bir zaman önce.
Fark edip baş aşağı bekledim de tek bir filiz çıkmadı göğsümden.
O yüzden siz bana bir şey sormayın.
Çünkü ben kendi dilimde ne söylersem söyleyeyim, siz hep bana kendi dilinizle “deli” diyeceksiniz.
Tanıtım Amaçlıdır.
Sayfa Sayısı : 192
İlk Baskı Yılı :Nisan 2019