Diyanetin Gizli Tarikatlar Raporu - Oktay Yıldırım - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Diyanetin Gizli Tarikatlar Raporu – Oktay Yıldırım

Diyanetin Gizli Tarikatlar Raporu – Oktay Yıldırım

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2019
Eklenme: Ocak 18th, 2024
Dil: Türkiye
Sayfa: 270
Yazar: Oktay Yıldırım

3.002 Kişi Tarafından Görüldü

Yahudi Kabalası’nda bir “Golem kültü” vardır, başka versiyonları da olmasına rağmen bu öykülerin en meşhur olanlarından biridir.

Haham Iudah Loew, Yahudi halkının hizmetlerini görsün, düşmanlarını yok etsin diye kilden bir Golem yaratır ve alnına yazdığı tılsımlı kelimelerle ona hayat üfler.

Ancak Golem zaman içinde kontrolsüz büyümeye başlar, düşmanı her yok edişinde, yani her başarısında biraz daha büyür.

Sonunda bir kıza âşık olur, fakat bu aşkı engellenince daha da büyür ve kontrolden çıkar. Koruması gereken halk için bir tehdit haline gelmiştir artık.

Goleın, Haham Iudah tarafından alnındaki tılsımlı kelime silinerek yok edildiğinde o kadar büyümüştür ki. haham da olduğu yere yığılan Golem’in kil yığınının altında kalır.

“15 Temmuz darbe girişimin ardından, Türkiye’de faaliyet gösteren ve dini argümanlarla hareket ettiğini iddia eden yapıların ayrıntılı bir şekilde incelenmesi kaçınılmaz olmuştur.”

“Türkiye’nin son birkaç yıldır boğuştuğu FETÖ (Fetullahçı Terör Örgütü) problemi, ülkemizin dini oluşumlar haritasını çıkarmayı zorunlu kılmaktadır.”

Geleneksel dini-kültürel oluşumlar ve yeni dini yönelişler…

Kur’an İslamı… Mehdici ve Mesiyanik söylem…

Dini-siyasi teşekküller… Risale-i nur grupları…

Nakşibendiler… Halvetiler… Kadiriler ve diğerleri…

Hangi tarikat ve cemaatler “Geleneksel İslama uygun” olarak görülüyor?

Hangileri Kur’an ve İslam dışında değerlendiriliyor?

Tarikat ve cemaatlerin ticari varlıkları nasıl değerlendiriliyor?

Sahte Peygamberler ve Allah’tan vahiy aldığına inananlar kimler?

Ağır şekilde eleştirilenlerin yanında, görmezden gelinen tarikatlar hangileri?

Tarikatların oluşmasında Cumhuriyet neden suçlanıyor?

Raporun amacı tarikatları kapatmak mı, kontrol altına alıp devlete bağlamak mı?

Raporu okuyan bazı tarikatlar “fişlendik” diye feryat ederken, bazıları neden sessiz kaldı?

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın “Gizli” damgasıyla hazırladığı ve bir süredir Türkiye’nin gündemine girerek aleniyet kazanan, bazı tarikat sözcülerinin ve neo-liberal kesimin tepkisini çeken, “fişleme yapılıyor” iddialarına neden olan raporu kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.

Aşırı grupların en çok yoğunlaştığı hedef kesim enerjik, cesur ve bir o kadar da saf olmaları dolayısıyla genç nesil Olmaktadır. Söz konusu gruplar, kiminin duygularını kiminin macera arayışlarını kiminin de düştükleri bunalım ve yalnızlıklarını istismar etmek suretiyle yanlarına çekip beyinlerini yıkamaktadırlar ve hatta deyim yerindeyse onları mankurtlara dönüştürmektedirler.

Diğer yandan gençler, gelecek konusunda en çok endişe taşıyan kesim olduğundan her vaade kolayca kapıla bilmektedirler.

Bir cok aşırı grup, gençlerin bu zayıf yönlerini iyi bildikleri için gelecek üzerinden onları kolayca aldatabilmektedirler.

Bu noktada aile, toplum ve devletin birlikte hareket etmesinin önemi büyüktür. Bu istismarı sadece aşırı gruplar değil, mafya tipi yapılar ve terör örgütleri de fazlasıyla yapmaktadır.

Diyanet’in raporunda tarikatlar:

MENZİL/SEMERKAND CEMAATİ

İSKENDER EVRENOSOGLU

YENİ ASYA GRUBU (MEHMET KUTLULAR)

NURETTİN YILDIZ

 MUSTAZ’AFLAR HAREKETİ (HİZBULLAH)

HİZBU’T-TAHRÎR

ŞAHIMERDAN SARI (VASAT GRUBU)  

İHSAN ŞENOCAK

MEHMET OKUYAN

MUSTAFA İSLAMOĞLU

Alıntı (Aydınlık gazetesi)

Birinci gruptakiler tabiatıyla oldukça geniş, zengin ve yaygın ve az fark edilebilir yapılarken 1970’li yıllardan itibaren siyasetin açtığı yoldan siyasi/toplumsal/kamusal görünümünü artırmaya ağırlık verdiler.

İstanbul merkezli üç büyük grup ve bir de Adıyaman merkezli bir dördüncü grup bu sufi-meşrep yapıların en önemli dört grubunu teşkil eder. Bunlar dışında da küçük veya orta büyüklükte başka örnekleri de ülkemizde bolca mevcuttur. Dört büyük grup şunlardır:

a. Mehmet Zahit Kotku’nun çevresinde oluşan İskenderpaşa Cemaati.
b. Mahmut Sami Ramazanoğlu’nun Erenköy’de başlattığı ve sufi bir yapı olan Hüdai Cemaati.
c. Mahmut Ustaosmanoğlu’nun Fatih Çarşamba’da örgütlediği İsmail Ağa Cemaati.
d. M. Raşit Erol çevresinde ortaya çıkan ve bugün Semerkand/Menzil grubu olarak bilinen yapı.

İkinciler ise Said Nursi’nin Risalelerinin Kur’an tefsiri olarak okunmasına adeta ibadet gibi inanan özel nitelikli bir gruptur. Bu grup en başından itibaren çok güçlü bir bağlılık geliştirici bir eğitim anlayışı ile hareket etmiş ve bunu da Said Nursi’nin “özel, seçilmiş” konumunu bağlılarının zihnine kazımak suretiyle başarmıştır.

Bu cemaat diğer cemaatlerden farklı olarak İslam’ı bir kişinin eseri üzerinden okumaya ve bağlılarının dini anlayışını bu eserin çerçevesini çizdiği sınırlarda tutmaya özel bir önem atfetmektedir. Bu anlayış altında örgütlenen yine pek çok büyük grup mevcuttur: FETÖ, Yazıcılar, Okuyucular, Meşveret Grubu vs.

Süleymancılar da tek kişinin adı üzerinden gelişen bir grup olmalarına rağmen Süleyman Hilmi Tunahan’ın görüşleri yazıya geçmediği için bunların dini anlayışları daha geniş ve geleneksel İslam klasikleri çerçevesindedir. Ama bu yapının en önemli özelliği çoğu cemaatlerde gördüğümüz gizli yöntemlerle bağlılarının sadakatini ebedileştirmektir.

Bu açıdan onlar da Nurculara benzemektedir; yani kapalı devre çalışıp, müntesipleriyle cemaatin ilişkisini şeffaf olmayan bir tarza büründürüp sadakati bu şekilde güvence altına almaktadırlar.

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.