Deliliğin (Çılgınlığın) Dağlarında - H. P. Lovecraft - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Deliliğin (Çılgınlığın) Dağlarında  – H. P. Lovecraft

Deliliğin (Çılgınlığın) Dağlarında – H. P. Lovecraft

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2018
Eklenme: Ocak 17th, 2024
Dil: Türkiye
Sayfa: 114
Yazar: H. P. Lovecraft

1.220 Kişi Tarafından Görüldü

 

Tuhaf kurgunun mucidi ve Gotik edebiyatın devlerinden olan Howard Phillips Lovecraft, Amerikan edebiyatının da en önemli eserlerinden sayılan Deliliğin Dağlarında’da okuru “tuhaf ” bir yolculuğa davet ediyor.

 

Gökleri delen dağların arasında, antik buzulların altında tarihin insandan önceki kahramanlarını, dünyanın kadim sahiplerini ve eski efendilerini keşfedeceğiniz gizemli, tekinsiz bir yolculuğa…

 

Miskatonik Üniversitesinden gözü kara bir araştırma ve keşif ekibi “insan aklının” ve “insan biliminin” en çok baş tacı edildiği bir çağda el değmemiş Antarktika’yı keşfetmek, ona da hakim olmak üzere büyük bir sefere çıkar.

 

Peki ama Antarktika gerçekten el değmemiş bir kara parçası mıdır? Tarih gerçekten insanla mı başlamıştır ve dünyanın gerçek efendisi sahiden de insanlık mıdır?

 

Howard Phillips Lovecraft, küçük yaşta babasını kaybeden, gençliğinde de annesini akıl hastanesine uğurlayan yalnız bir adamdı. Büyükbabasının anlattığı korku öyküleri onun dehşetlere gebe hayal dünyasının kapılarını açtı. Hep içine kapanık biri oldu. Tek çaresi yazmaktı.

 

1920’li ve 30’lu yıllarda yazdığı öykülerle korku edebiyatına damgasını vurdu ve korku diye adlandırdığımız duyguyu yeniden tanımladı. Onun eserlerinin çoğu modern insanın adlandıramadığı dehşetler hakkındaydı.

 

Anlatmam gereken gerçeklerden kaçınılmaz olarak kuşku duyulacak; yine de eğer mantıksız ve inanılmaz gözüken şeyleri çıkaracak olsaydım, geriye hiçbir şey kalmazdı.

 

Deliliğin Dağlarında, adlandıramamanın yarattığı dehşeti bir bilim adamının, yani asıl işi tanımlamak ve sınıflandırmak olan birinin gözünden yansıtıyor okura.

 

Özet

 

Kitap bilimsel çalışmalar için Güney Kutbu’na giden bilim adamının hikayesini anlatıyor. Orada yaşadığı dehşeti bütün dünyadan saklamaya niyetli olsa da Antartika’ya yapılacak bir diğer keşif gezisini engellemek için anılarını gün yüzüne çıkarması gerekiyor ve bilinmezliğin gerilimiyle bizi sarmalayan bir hikaye başlıyor.

 

Yaptıkları sondajlarda jeolojik bulgulardan çok daha fazlasına rastlarlar. Çağlardır ölü olan bu kıta, insanın gezegen üzerinde ilk yürüyüşünden yıllar yıllar önce yaşayan varlıkların görkemli izlerini korumaktadır derinliklerinde. Ancak onları asıl tehlikeye sürükleyen, “Yüce Eskiler”in dehşet verici şehrini keşfetmeleridir.

 

Tam da bu yüzden korku edebiyatının meselesi olan metinlerinden biri bu. Bilinmeyeni aydınlatma çabasının ve modern insanın umutlarının karşısında, derinden yükselen bir karanlığın ve sözcüklere dökülemeyen bir deliliğin öyküsü…

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.