Geçici bir süre barda çalışan Beste’nin hayatı hiç tanımadığı bir adam olan Kuzey tarafından kaçırılması ile tepetaklak olur.
Kuzey, Beste’nin bildiği her şeyden daha tehlikeli ve karanlık bir adamdır. Çok geçmeden bu işte bir hata olduğu ortaya çıkar.
“Ben hep aydınlıktım, kulaklardaki tatlı bir besteydim. Ben, güneydeki çöllerin tatlı meltemlerine ait bir müziktim, o ise kuzeydeki buzdan oluşmuş mağaraların tahtındaki kraldı. Kulakları müziğe sağır, teni sıcaklığa hasret, gözleri sevgiyi göremeyecek kadar kör, burnu ılık bir ıhlamur akşamını asla duyamayacak kadar körelmiş, dudakları buzdan ağlarla örülmüş, gerçek bir tutkunun sıcaklığını asla kalbinde hissedemeyecek buz kesmiş bir hükümdardı.”
Bir savaşın ortasında, yaşamla ölüm arasındaki ince çizgide vals yapan Beste ve Kuzey…
Avına âşık olan avcı, avcı mıdır yoksa av mı?
Özet
Beste barda çalışıyor ve bir akşam yine çalışırken barda kavga çıkıyor ve dışarı kaçıyor.
Bu kitapta baçrollerde olan Kuzey Bozkurt’la karşılaşıyor.
Kuzey ona yardım edebileceğini ve elini tutmasını söylüyor.
Kuzey denen bu adam sayesinde yer altı dünyasına batabildiği kadar batmıştı.
Artık Beste bu filmde bir seyirci değil, oyuncuydu.Artık tek amacı ablasını kurtarmaktı.