Birçok öyküsünde, Poe’nun öykülerinden farklı olarak, yavaş yavaş ortaya çıkan doğaüstü konuları işledi. Dilek Evi’nde bir kadın diğerine büyülü ve acı dolu bir öykü anlatır. Her iki kadın da şaşkınlık duyamayacak kadar sıradandır.
İnanılmaz olanı, günlük olayları kabul ettikleri teslimiyetle kabul ederler. Sahibler Savaşı’nı okuyan bir Sih bana her cümlenin önce Hindu dilinde düşünülüp sonra İngilizceye çevrildiğini duyumsadığını söyledi. Humma ve afyon doğaüstü şeyleri daha inanılır kılar.
Arka planda 1914 savaşının anlatıldığı Siperlerin Madonnası’nın üzerine Cehennem’in beşinci şarkısının uzun karaltısı çöker. Allah’ın Gözü fantastik değil, tam aksine, gerçekleşmesi mümkün bir öyküdür.
Bu derleme için seçtiğim öyküler arasında beni en çok etkileyen Bahçıvan’dır. Bu öykünün özelliklerinden birisi de bir mucizenin meydana gelmesidir; öykünün kadın kahramanı bunun farkına varmaz ama okuyucu bunun bilincindedir. Olaylar gerçekçi ancak anlatılan öykü gerçekçi değildir.
Dilek Evi Kitap Özeti
Her büyük yazar işe iyi bir okur olmakla başlar ve yıllar geçtikçe, tercih ettiği ya da dışladığı okumalarıyla kişisel bir kitaplık yaratır.Buenos Aires’teki Ulusal Kitaplık’ın (ki burada dünyanın başka yörelerinde bulunmayan kitapların olduğu söylenir) yöneticisi Jo rge Luis Borges bu kitap bolluğundan yararlanmasını bildi: Zaten büyülenmiş okurlarına, derin bilgi ve neşesiyle, şaşırtıcı derecede ilginç derlemeler hazırlayıp sundu .
Düşsel edebiyatın mücevherlerini oluşturan metinleri bir araya getirdi ve onun en güzel hikayelerinden biri olan Babil Kitaplığı, aynı zamanda dizinin adı oldu . 1975 ile 1985 arasında yayımlanan bu dizi,daha şimdiden bir edebiyat klasiğidir.
Bir araya gelen bu kitaplar aynı zamanda Buenos Aires’in bu büyük kütüphanecisine adanmış en duygusal anıtlardan da birini oluşturur.
Küçük Kipling’in bu ailenin yanında geçirdiği altı yıl, bedensel ve zihinsel baskılarla doludur. Sonunda gerçek anne ve babası onu bu eziyetli yaşamdan kurtarıp, Devon’daki bir yatılı okula gönderir. Kipling’in yaşamı çocukluktan zorlukla ve yalnızlıkla geçer ve bu da yapıtlarına yansır.