Bir gün o sakinliğine sevgisine sığındığın liman sana diyor ki ‘Ben artık bu limanda daha gösterişli, daha lüks, daha eğlenceli gemiler görmek istiyorum. Sen burada olduğun için Gelende olmuyor, geçenleri uzaktan izlemek zorunda kalıyorum. Onun için sen artık demir al bu limandan.’ o zaman bir türlü dümenine geçemediğin geminin motorunu çalıştırıp, rotayı açık denizlere çeviriyorsun.
Yine dalgalar çıkıyor karşına, yine rüzgârlar saldırıyor sana, akıntı yine seni sürüklemeye çalışıyor ama arada bir fark oluyor. Sen durgun bir Koy Limanında öyle darbeler almışsın ki niyeti seni batırmak olmayan bu dalgaların aslında sana hiç zarar vermediğini anlıyorsun.”
İşte tamda burada başlıyor Hazal Kahraman’ının hikâyesi…
Hayatta aldığı darbeleri bir sonraki gelmeden aşmaya çalışırken hayatına Demir Sert ile tüm zorlukların aslında çokta zor olmadığını anlayacaktır. Ve kalbinin daha önce hiç aşkı tatmadığını
Özet
Ailesini 99 depreminde kaybeden Hazal eşinin onu aldatması ile hemen biravukat bulur. Avukatın odasında yıllar önce duyduğu sen çok güçlü bir kızsın sesini sahibiyle tekrardan yıllar sonra karşı karşıya gelir ve birbirlerini tanıdıklarında hayatları artık eskisi gibi olmaz.
Hazalın eski kocası serkan durumu kabul edemez, egosuna yenik düşer ve hazala şiddet uygulamaya başlar buna şahit olan sert ailesi Dağhan ve Demir’in de güvenlik şirketi olduğu için Hazal güvenlik bölgesine alınır kardeşler hazalı çok severler ve aralarına alırlar, olaylar böyle başlarken abisinin cesedini asla bulamayan Hazal demire söyler ve abisini bulmasını ister.
Abisinin tek isteği asker olmaktır ,ve demir buradan ilerler eski bir asker olan demir devlet için çalışan savcı hakim gibi ünlü kişiler korumakla yükümlü dur. Geçmişin süprizlere aslında birbirlerini çok yakınında olup zamanda kaybetmesine şahit olur,
Olaylar sürekli bir macera ile devam ederken aşk güven sevgi ve aldatan erkeklerin alması gereken ders niteliğinde anlara şahit olur.