David Émile Durkheim, 15 Nisan 1858’de Épinal, Lorraine, Fransa’da doğdu.
Eğitimine ilk Yahudi okulunda başladı.
1885 yılında Durkheim, Almanya’da bulundu. Fransa’ya dönüşte yayımladığı makaleler ilgi topladı. 1887 Bordeaux Üniversitesi’nde ders vermeye başladı. 1902 yılında Sorbonne Edebiyat Fakültesi’nde çalışmalarını sürdürdü.
Durkheim sosyolojiyi sistemleştiren ve ona asıl unsurlarını ekleyen en önemli isimlerin başındadır. Durkheim, toplum yaşamını doğal dünyayı inceleyen bilim adamları ile aynı nesnellikte incelememiz gerektiğini savunur. Sosyolojiye bilimsel bir disiplin kazandırması ve sosyolojinin konusunun ne olması konusunda yapmış olduğu çalışmalar onu sosyolojinin kurucuları arasında en önemli yere oturtmuştur.
15 Kasım 1917’de Paris’te ölmüştür.
Durkheim’e göre toplumsal düzen ve dayanışma her şeyden önce gelmektedir. Toplumsal düzen ve dayanışma oluşturulabilmesi için ise işbölümü ve uzmanlaşma gerekmektedir. Sanayi toplumu ile insanlar belirli mesleklerde uzmanlaşmaya gitmeye başlamıştır. Bu sebeple dayanışma zorunlu hale gelmiştir. Ona göre toplumsal düzenin sürdürülebilmesi için iki türlü dayanışma vardır. Mekanik dayanışma ve organik dayanışma.
Mekanik dayanışma: Mekanik dayanışmanın hakim olduğu toplumlar homojen bir yapıya sahiptirler. Bu toplumlar fazla gelişmemiş toplumlardır,
Organik dayanışma: Organik dayanışmanın hakim olduğu toplumlar heterojen yapıya sahiptirler. Bu toplumlar gelişmiş toplumlar veya gelişmekte olan toplumlardır.
Durkheim’e göre toplumsal dayanışmayı sağlayan en önemli unsur dindir. Ahlaki uzlaşı ve toplumsal ahlakın kaynağı dindir..
Durkheim’ın öne sürdüğü faktörler:
Bireycilik: Geleneksel toplumlarda, insanların kimlikleri bir klana yahut sınıfa bağlıdır. Karar alma süreçlerinde çok az seçeneğe sahiptir.
Aşırı Umut: Kapitalizm umutları arttırdı.
Durkheim toplum bilimi kendi olgularını kendi ön dayanaklarıyla işleyen bir bilim durumuna getirdi. Auguste Comte’un fiziği, Herbert Spencer’in biyolojiyi örnek alıp inceledikleri toplumsal olaylar ona göre yalnız kendi türünden olaylarla açıklanabilir, “toplumsal olay” bireye bağlı ve bireyle başlayıp biten bir süreç değildir. Toplumsal olay bireyi aşkındır, birey ona katılır.
Toplum bir başka yanıyla da insana ilişkin her kurumun temeli olup doğal bir bileşimdir. Kurumlar örneğin din ve Tanrı anlayışı da topluma bağlıdır ve onunla birlikte gelişip evrimleşir.
Durkheim bilgi anlayışında toplumun görüşünü örnek alır.
Eserleri
Ahlaksal Terbiye
Ahlak ve Hukuk Kaideleri Hakkında Dersler
Meslek Ahlakı
Ceza Evriminin İki Kanunu
Dini Hayatın İlkel Biçimleri
Sosyolojik Yöntemin Kuralları
İntihar