Gazeteci Zeynep Erdem’in yatağında tanımadığı genç bir kadın acımasız bir katil tarafından öldürülür. Üstelik Zeynep’in, katilin kim olduğu hakkında en ufak bir fikri dahi yoktur. Bildiği bir şey varsa o da geçmişin aslında hiç geçmediği ve tüm karanlığıyla bugünü yerle bir etmeye geldiğidir. Şimdi, Zeynep’in tek isteği karanlık cinayeti aydınlatmaktır.
Savcı Güçer, karanlık detaylarla dolu cinayetin kurbanını son gören kişidir. Hemen bir duvar ötesinde işlenen korkunç cinayet, savcıyı hem katili yakalamaya hem de hesapta olmayan bir aşka doğru sürükler. Zeynep yavaş yavaş hayatına sızarken Güçer’in ondan uzaklaşması ve asla gözlerine bakmaması gerekir. Ama aşk apansız gelir, insanı amansız bırakır. Aklınızın ve kalbinizin sınırlarını zorlayacak bu hikâyeyi okumadan önce derin bir nefes alın.
Çünkü soluksuz okurken buna ihtiyacınız olacak.
Özet
Savcı Güçer, bir gece kapısında sarhoş bir kadın bulur. Ve konuşmaları sırasında onun yan komşusu olduğunu düşündüğünden evine, yan daireye girmesine yardımcı olur.
Sabahsa bir hengamenin içine uyanır. Yan dairede bir cinayet işlenmiştir ve öldürülen kadın, akşamki sarhoş kadının ta kendisidir. Fakat bir sorun vardır. Maktul, aslında yan dairede yaşamıyordur ve maktulü yatağında kanlar içinde bulan dairenin asıl sahibi gazeteci Zeynep, kadını asla tanımıyordur.