Biriyle ilk tanıştığınızda, göz teması kurarsınız. Gülümse, merhaba de. Benden başkasıysan basit olmalı. Dylan Reed ile ilk tanıştığımda, kendimi onun vücudunun farklı bir bölgesiyle göz teması kurarken buldum. O zamanlar onun hakkında hiçbir şey bilmiyordum ve onunla bir daha asla konuşmayacağım için söylediklerimin hiçbirinin önemli olmayacağını düşündüm. Görünüşe göre çok yanılmışım.
Ayrıca ona evlenme teklif edebilir, ondan kaçabilir, veya mutfak aletleriyle saldırabilirdim… ve… belki de sana hepsini anlatmamalıydım. Oldukça normal şeyler, benden bekleyeceğiniz şeyler. Sonunda, daha fazla saklanamayacağım bir zaman geldi – denesem bile bana izin vermezdi.
Şimdiye kadar, onu gizlice izlediğimi hiç bilmiyordu. Artık birbirimizi her gün gördüğümüze göre, ne zaman başka tarafa bakmakta zorlandığımı biliyor. Dünyadaki en kurnaz insan olmam-da yardımcı olmuyor.
Bana gülümsüyor ve tuhaflıklarım yüzünden beni büyüleyici bulduğunu söylüyor. O etrafımdayken kalbimin farklı attığını düşündüğümü söyleyebilirim.
Sanırım onun için büyük bir şeyim var ve onu tanıdıkça, bırakın ona aşık olmayı, onun arkadaşı olmama bile izin verilmemesi umurumda değil.
Mesele şu ki, benim yaptığım tam olarak bu şey sanırım.