17 yaşındaki Cécile, dul babası Raymond ve yeni sevgilisi Elsa ile tatile çıkar. İki kadın çok iyi anlaşmaktadırlar. Cécile tatilde Cyril adında bir çocukla tanışır. Aralarına, Cécilein annesinin arkadaşı Anne Larsen katılıncaya dek gayet mutlu bir yaşantı sürdürürler. Anne kültürlü, zeki bir kadındır. Babası Larsene âşık olur. Cécile ve Anne arasında müthiş bir mücadele başlar. Cécile, olası bir evliliği engellemek için uğursuz bir kıskançlık tuzağı kurar. Elsa ve Cyrilin de işin içine karışmasıyla ortaya tam bir aşk beşgeni çıkar.
Asıl adı Françoise Quoirez olan Sagan, Hoş Geldin Hüzün başlığını Éluardın şiirinden, takma adını da Prousttan alır. Saganın, 1954 yılında, henüz 18 yaşındayken yayınladığı roman uluslararası bir başarı kazanır. Büyümüş de küçülmüş bir yeniyetmenin, ahlakdışı yaz maceralarının, aşkı ve yaşamı anlama çabasının samimi bir şekilde dile getirildiği roman, Fransada büyük tartışmalara yol açar.
Bir duygu ki bu bilmiyorum nedir, verdiği iç sıkıntısı da, gönlümü tatlı tatlı sarışı da bir an bırakmıyor beni, bunaltıyor. Buna hüzün demeye dilim varmıyor bir türlü. Bir güzellik, bir ağır başlılık vardır hüzünde, onu hep kişiyi yüceltir diye düşündüm.
Bu ise öyle kendi kendine yeten,öyle bencil bir duygu ki, sanki utanıyorum. Bilmezdim hüznü, ama içsıkıntısı, kederi bilirdim,yürek karasını da duyduğum olmuştu. Şimdi ipek kumaş gibi bir şey sarıyor beni, sinirlendiriyor,bir hoşluk veriyor, ayırıyor ötekilerden.
On yedisinde bir kızdım o yaz, eksiksiz mut luluk içinde, «Ötekiler» dediğim, babamla metre si Elsa. Acayip görünebilir bu durum, hemen anlatayım…….
Hoşça kal hüzün
Hoş geldin hüzün
Tavanın çizgilerinde yazılısın
Sevdiğim gözlerde yazılısın
Yoksullııkla ne ilgin olabilir
En yoksul dudaklarda bile
Bir gülücükle silinirsin
Hoş geldin hüzün
Sevilesi bedenlerin aşkısın
Gücüsün aşkın
Başı acılı
Bedensiz bir canavar gibi
Canayakınlığı koyuverirsin orta yere
Ansızın
Güzel yüzlü hüzün