Aziz Nesin Yaşar Ne Yaşamaz’ı önce radyo oyunu olarak yazdı. Kazandığı büyük başarı üstüne sahne oyunu haline getirdi.
Israrlar üzerine senaryosunu yazdı; çoğu tiyatrocudan olduğu gibi, bu kez de filmciden telif hakkını alamadı. Bir haftalık gazetede çizgi romanı yayımlandı. Ardından televizyon senaryosunu yazdı.
Okurların isteği, çevrenin baskısı artınca sonunda Yaşar Yaşamaz, şu anda bu roman oldu.
Yaşar yaşamaz kendi öyküsünü Aziz Nesin`in nasıl yazdığını anlatıyor Meral çelen…
Bu düşün, nerden aklıma geldi diye sorarsanız, kendiliğinden oluverdi… İş aramak için yollara düştüğüm şu son günlerde, nereye gitsem, nerde dolaşsam, herkesin ağzında bir “Yaşar Yaşamaz “dır gidiyor…
İlk günler şaşırdım, aptallaştım… Birdenbire bu kadar büyük bir üne kavuşmak tatlı bir sarhoşluk veriyor insana. Neden derseniz, eee o zaman herhangi biri olmaktan çıkıyor, rahat hareket edemiyor, üstünüzü başınızı, yakanızı paçanızı toparlamak gereğini duyuyorsunuz…
Yolda giderken, sağdan soldan şöyle şeyler çarpıyor kulağıma:
Aman çabuk, Yaşar Yaşamaz başlayacak televizyonda…
Benim başıma gelenler, Yaşar Yaşamaz`ın başına bile gelmemiştir…
Geçen gün başıma bir şey geldi, aynen Yaşar Yaşamaz…
Bunları duyunca insan hem seviniyor, hem de bir tuhaf oluyor. Adamın yanına gidip, “İşte, `Ne Yaşar Ne Yaşamaz`durumda olan Yaşar Yaşamaz benim” demek geliyor içimden… ünümüz bar yanı sarmış ama ben yine yaşama savaşında bir Yaşar Yaşamaz…