Ulusların Düşüşü (Güç Zenginlik ve Yoksulluğun Kökenleri) - James A. Robinson - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Ulusların Düşüşü (Güç Zenginlik ve Yoksulluğun Kökenleri)  –  James A. Robinson

Ulusların Düşüşü (Güç Zenginlik ve Yoksulluğun Kökenleri) – James A. Robinson

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2013
Eklenme: Ocak 17th, 2024
Dil: Türkiye
Sayfa: 498
Yazar: James A. Robinson

1.614 Kişi Tarafından Görüldü

Ulusların Düşüşü, tarih boyunca bazı ülkelerin zengin bazı ülkelerin yoksul olduğu gerçekten coğrafi konumumu yoksa tamamen politika veya ekonomik sebeplerden ötürümü kaynaklandığının sorularını cevaplıyor bizlere.

Eser 15 ana başlıktan oluşuyor. Bilimsel ve tarihsel temeller üzerine dayanarak kusursuz gözlemleriyle bizlere aktarmış yazar.

Güç, zenginlik ve yoksulluğun kökenleri.

“Tarih, kaderden ibaret değildir!”

Ulusların Düşüşü, tarih boyunca ulusların, özellikle de birbirine benzeyen ulusların ekonomik ve politik gelişmeleri arasında neden büyük farklılıklar olduğuna dair bir tartışma yürütüyor.

Yazarlar kısaca “Neden bazı ülkeler zenginken bazıları yoksuldur?” şeklinde bir soru ortaya atıp, köleci toplumlar, feodalizm, sömürgecilik, kapitalizm ve sosyalizm uygulamaları arasında ilginç ve çok öğretici bir yolculuğa çıkıyorlar.

Sömürgeler, koloniler, devrimler ve kurtuluş hareketlerinin gölgesi, günümüze nasıl düşüyor…Sanayi Devrimi, neden Moldovya’da değil de İngiltere’de başladı… Kara Ölüm denilen Veba, kralları, lordları, serfleri nasıl etkiledi…Toplumların elitleri ile en alttakiler arasında değişen ve değişmeyen ilişki biçimleri hangileridir…Ulusların Düşüşü, dünyaya bakışınızı ve kavrayışınızı değiştirecek.

Sömürücü kurumlar belli bir eliti zengin ederken halkın genelini fakirleştiriyor. Yoksul kimseler ise nasılsa ellerindekinin çoğunun kendilerine değil bu çıkarcı elit gruba gideceğini bildiklerinden gayretli olmuyorlar.

Teknoloji de gelişmiyor çünkü teknoloji gelişirse elit grubun yerini alacak veya onlara rakip olacak gruplar çıkabilir. Bu da yaratıcı yıkım korkusuna yol açarak ülkeyi geri bırakıyor. Osmanlı’ya matbaanın girişinin engellenmesi buna güzel bir örnektir. Ancak kapsayıcı kurumların olduğu ülkelerde insanlar bir şeyi yapabilmek için daha çok motive olabiliyor, belirsizliğin olmaması sebebiyle yatırımlar artıyor.

Yine büyüme ve zenginlik için merkezi bir otorite lazım. Garanti altına alınmış mülkiyet hakları, yapısal reform dediğimiz; eğitimden yargıya kadar pek çok düzenleme oluşmalı.

Kitap, Bazı ülkelerin şimdiki siyasi,ekonomik vb durumunun neden iyi ve neden kötü olduğunu genel olarak politik tarzda olduğunu ( kapsayıcı (inclusive) ve sömürücü (extractive) politika ) açıklarken Dünya’nın en zengin insanlarının da nasıl zengin olduğunu anlatıyor.

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.