
Hikmet Benol, toplumdaki yoğun kargaşanın temelinde yatan gerçekliği araştırırken, gerçeklerle içtenlikle ilgilenmenin toplumu yönetenlerce tehlikeli görüldüğünü seziyor ve “oyun oynuyormuş gibi ilgilenme” yolunu seçiyor.
Kişinin kendiyle savaşmasını ve yenmesini, kendini dönüştürmesini önemli bir sorun olarak algılamaya çağıran, çarpıcı ve sarsıcı bir roman.
Kısa Özeti
Bütün oyuncular, provaya gelmeden önce yaşadıkları maceraların izlerini taşıyorlardı. İyi ezberleyemedikleri rollerini oynarken de ayrıca özel bir yaşantıları vardı. Ben bu geçişleri bir türlü sezemiyordum, benim hayatım sürekli bir oyundan ibaretti.”
Tiyatroya da uyarlanan romanda, olay örgüsünün öneminden çok Hikmet’in iç hesaplaşmasıyla ilgileniriz.
Diyalogların çoğu üst katta oturan albayla gerçekleşir. Böylece benzer olayları hem albayın hem Hikmet’in gözünden görerek Hikmet’in dünyaya bakışını daha iyi anlamaya çalışırız. Fakat aslında diyalogdan çok bir monolog kitabıdır Tehlikeli Oyunlar.
Bu karmaşık ve şizofrenik anlatıda her cümle birbirini desteklemez, ironiler ve ince mizahlar vardır, insan okurken bir yandan da kendini sorgular.
Kitabın bütünü hakkındaki düşselliği ve eskiyle yeni olaylar arasındaki geçişleri düşündüğümüzde;