Sıkıyönetim - Albert Camus - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Sıkıyönetim – Albert Camus

Sıkıyönetim – Albert Camus

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2018
Eklenme: Ocak 18th, 2024
Dil: Türkiye
Sayfa: 105
Yazar: Albert Camus

1.283 Kişi Tarafından Görüldü

Albert Camus’nün 1948 yılında, Veba romanından bir yıl sonra kaleme aldığı Sıkıyönetim, imgesel kurgusu, şiirsel dili, gerçeküstü evreniyle Camus edebiyatında ayrı bir yere sahiptir.

Veba, Camus’nün sahnesinde, Cádiz şehrine egemen olmak isteyen bir zorba, insanların korkularından istifade etmeye çalışan bir fırsatçı olarak karşımıza çıkar. Eski mutlu günlerini geride bırakan Cádiz halkı, İkinci Dünya Savaşının zulmünü, çaresizliğini ve çürümüşlüğünü tecrübe edecektir.

Korkularıyla yüzleşmeyi, ahlaki değerlerini ve inançlarını sorgulamayı tercih eden Cádiz’li Diego, kimi zaman insani zaaflarına, öfkesine ve umutsuzluğuna teslim olsa da, insana duyduğu aşk uğruna mutlak başkaldırıdan vazgeçmeyecek, vebaya ve ölüme karşı bir halk isyanı başlatacaktır.

Vebanın kurduğu sıkıyönetim düzeni, Cádiz halkının korkularıyla beslenerek giderek kuvvet kazanırken, vebayı şehirden uzaklaştıracak rüzgar, esmek için insanların yüreğinde korkunun dinmesini beklemektedir.

Sıkıyönetim Özeti

îlk kez, 27 Ekim 1948’de, “Madeleine Re- naud-Jean-Louis Barrault Topluluğu” tarafından, Simonne Volterra’nın yönettiği Marigny Tiyatrosunda oynanmıştır. Sahne müziği: Arthur Honegger. Dekor ve giysiler: Balthus.Sahneye koyan: Jean-Louis Barrault.

Alarm düdüğünü andıran tiz bir müzik.Perde açılır. Sahne karanlıktır.Perde açıldıktan sonra da, başlangıçtaki

müzik, derinden derine işitilir.Birden, sağda beliren bir kuyruklu yıldız ağır ağır sola doğru kayar. Kuyruklu yıldız. Karagöz oyunundaki gibi sırf gölge halinde gözüken, surlarla çevrili bir İspanyol kentini aydınlatır; surların dibinde,

başlarını yıldıza doğru çevirmiş,sırtları seyircilere dönük, hiç kıpırdamadan duran insanlar vardır. Saat dördü vurur. Konuşmalar mırıltı biçimindedir, büyük güçlükle anlaşıl maktadırlar.

– Dünyanın sonu geldi!

Hayır, aslanım, hayır!

Ya dünya batarsa…

Hayır, aslanım, hayır. Dünya batarsa batsın, ama İspanya kalsın!
– İspanya da batabilir.

-Diz çök!

– Kötülük habercisi bu yıldız!

ispanya batmasın, aslanım, İspanya batmasın!

YARGIÇ CASADO – Tanrı’dan kork, Nada, kork ve diz çök.

NADA – Dizimin biri tutuk olduğundan, istesem de çökemem.Korkmaya gelince, her şeyi, hatta en kötüsünü, yani sizin ahlakınızı bile göze aldım.

YARGIÇ CASADO – Be hey uğursuz adam, hiçbir şeye İnanmaz mısın sen

NADA – Hayır, şaraptan başka, yeryüzündeki hiçbir şeye inanmam. Gökteyse inandığım bir şey yoktur.

YARGIÇ CASADO – Ulu Tanrım görüyorsun ki ne dediğini bilmiyor, günahını bağışlayıp dini bütün evlatlarınızın bulunduğu kentimizi esirgeyin.

NADA -1ta missa est. (*) Bana bak, Diego, hani şu üstünde kuyruklu yıldız resmi bulunan şaraplardan bir şişe alıp armağan etsene bana. Sonra da sevdalarını anlatırsın, ha.

DİEGO – Yargıcın kızıyla evleneceğim, Nada. Onun için, böyle babasına dil uzatmamanı isterim. Ona dil uzatmak, bana hakaret sayılır.

 

 

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.