Romantik Oyun - Elif Yılmaz - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Romantik Oyun – Elif Yılmaz

Romantik Oyun – Elif Yılmaz

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: Mart 2015
Eklenme: Ocak 17th, 2024
Dil: Türkçe
Sayfa: 311
Yazar: Elif Yılmaz

2.436 Kişi Tarafından Görüldü

Aşk… Aşk, benim hastalığımın yan etkisiydi.
Benim esas hastalığımın adı romantizmdi
ve her şey, romantik bir oyunla başlamıştı.”
İki arkadaş… Birbirlerini etkilemek için bir oyuna girişirlerse ne olur?
Steven ve Tina için her şey eğlenceli bir oyun olarak başladı.
Tek amaçları oyunu kazanmaktı.


Bu noktaya kadar ortada herhangi bir sorun görünmüyordu.
Sorun, rakibini alt etmeye çalışırken birbirlerinden etkilenmeleriyle başlamıştı.


İyi olan kazansın mottosuyla başlayan bu oyunda biri diğerinden daha iyiydi.


Peki, ilk hangisi aşık olacaktı? Daha doğrusu söz konusu aşksa,
ortada kazanan var mıydı?
Romantik oyun başlasın!
Her şeyi düzelteceğini bilseydim,
sana sadece iki kelime söylerdim.”

Kısa özeti

“Seni seviyorum. Sevgim bu dünyadan, güneşten ve aydan, hatta bu galaksiden bile daha büyük. Sen olmazsan ben de olmam sevgilim.” Eğer biraz daha, yirmi birinci yüzyıl insanlarının ‘film’ olarak adlandırdıkları, bu utanç kaynağmı izlemeye devam edersem bir kusmuk torbasma ihtiyacım olacaktı.

Başrol oyuncusu, fazla sarışm ve lens olduğu, yüzde yüz, tartışılmaz bir gerçek olan, parlak mavi gözlü adam, yüzünü vücudunun her tarafında estetik olan ve kesinlikle artık doğduğunda olduğu kişi olmayan, kadının yüzüne yaklaştırdı ve onu öptü.

Aman Tanrım!

Ellerimi yüzüme götürdüm ve gözlerimi, o insanlık dışı öpüşme sahnesini görmemek için kapattım. Evet, daha önce kimseyi öpmemiş olabilirdim; ama bunun bir öpücük değil de, artı on sekiz uyarı alması gereken bir ön sevişme olduğunu fark edecek kadar bilgiliydim.

“Kapat şunu Steven!” diye bağırdım. Ondan sadece, lanet kumandaya uzanıp, lanet tuşa basarak, lanet filmi durdurmasını istemiştim; ama o lanet olası bir sersem gibi gülmeye devam ediyordu. Eğer bir gün ailesi karşıma geçip ‘Neden oğlumu öldürdün diye sorarsa, onlara ‘Çünkü oğlunuzun yaşaması insanlık için büyük bir suç diye cevap verecektim.

Steven gittikçe daha gürültülü bir şekilde kahkaha atmaya başlamıştı. Ne arkadaş ama! “Sence bu komik mi, kendini beğenmiş züppe?” diyerek çıkıştım ve ellerimi belime koyup öfkeli gözlerimi ona diktim.

Gülmeyi bir saniye için kesti ve bir bana, bir de hâlâ devam etmekte olan filme baktı. Ardmdan en sinir bozucu ses tonuyla “Evet,” dedi ve tekrar kahkaha atmaya başladı. Büyük bir sıkkınlıkla gözlerimi devirdim ve sehpanın üzerinde duran DVD kumandasına uzandım. Kumandanın üzerindeki tuşa baktım ve üzerinde ‘durdur’ işareti olan yeşil tuşu bulup, kumandayı DVD’ye doğru uzatarak bastım.

Film, adam kızı bir kez daha öpmek üzere, yüzüne yaklaştığı o kahrolası anda durdu. Yüzümü hoşnutsuz bir şekilde buruşturdum ve kumandayı tekrar sehpanm üzerine bıraktım. Başımı hafifçe yana eğip aynı hoşnutsuz ifadeyle ekrandaki donmuş görüntüye baktım.

Eğer öpüşmek böyle bir şeyse… Titreyerek kendime geldim ve doğruldum. Parmağımı ağzıma götürdüm ve boştaki elimi karnıma götürüp öğürdüm. “Tanıdığım en romantik insansın, Tina Mitchell!” dedi, Bay ‘Bir Kızla İkinci Randevuya Hak Etmediği Sürece Çıkmam’, alay eden bir ses tonuyla.

Gözlerimi kısıp, korkutucu bir yavaşlıkla başımı ona çevirdim ve gözlerimi Steven’m ukala bir ışıltıyla parlayan gözlerine diktim. “Ah, haklısın Steven,” dedim sevecen bir ifadeyle ve ardımdan öfkeli bir şekilde ekledim:

“Çünkü en yakm arkadaşınla bu filmi izlemek çok romantik!” Keyifli bir kahkaha daha attı ve başını geriye yasladı. Koltukta vücudu bana dönük şekilde oturuyordu.

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.