“Refet artık on dokuz yaşındaydı. Onun hayalleri o yaştaki diğer genç kızların hayallerine benzemiyordu. Kazanacak, evini idare edecek, annesini rahat ettirecek, birçok çocuk okutup vatan evlatlarının eğitim ve öğretiminde bulunacak, o çocukların hepsi buna hürmet edecek, ‘Hocamız’ diye sevecekler! İşte Refet’in hayalleri hep bundan ibaretti.”
Türk edebiyatının ilk kadın romancısı Fatma Aliye’nin 1896 yılında yayımladığı, döneminin çok ilerisinde bir roman olan Refet, henüz kadının adının olmadığı bir toplumda kadının öğrenim ve çalışma haklarını, sosyal hayattaki konumunun artırılmasını savunan güçlü bir eser. Aynı zamanda dönemin taşra ve şehir yaşantısına gerçekçi bir bakış.
Babasının ölümünden sonra annesiyle bir başına kalan Refet’in tek istediği öğretmen olmak ve annesine rahat bir hayat sunmaktır.
Refet, Türk edebiyatında yer alan ilk kadın öğretmen başkarakterdir. Türkçenin ilk kadın romancısı Fatma Aliye’nin kaleminden çocukluktan genç kadınlığa, elindeki tek sermayesi aklı olan yoksul bir kızın öğretmen okulundan mezun olarak tek başına ayakları üzerinde durma hikâyesini okuruz. Refet farklı kadınlıkları, sınıflar arası kadın dayanışması ve kadınların gündelik yaşamlarını oldukça yalın bir biçimde anlatır.