Yirmi üç dile çevrilen ve dünyada 2,5 milyon okurla buluşan bu romanın da ‘Simyacı’ gibi sevilerek okunacağını umuyoruz.
‘Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum, Ağladım’, yazarın Türkçe’deki ikinci kitabı. Bu kitap, bir tutkunun, bir aşkın öyküsü.
Öyle bir aşk ki, bir kadınla bir erkek arasındaki tutkunun, giderek bir sonsuzluk tutkusuna dönüştüğünü görüyoruz.
‘Paulo Coelho’, gerçekle gerçeküstünü, ülkesinin mitolojisinden yararlanarak bütünleştirebilen ilginç bir yazar; bu romanında, dünyanın gizlerini içinde taşıyan bir aşkın öyküsünü dile getiriyor.
“Gerçek aşkın koşulsuz bir teslimiyet olduğunu anlatan eşsiz bir metin.”Fabio Gambaro, La Settimana
“Paulo Coelho, eğer 20 yaşında olsaydım, bu kitabı yanıma alır, tüm dünyayı dolaşırdım.” Bernard Pivot, Le Boullion de Culture
Özet
Günümüzün en çok okunan yazarlarından biri olan Paulo Coelho, bu romanında Tanrı’nın kadın yüzünü keşfediyor.
Mucizevi bir güce sahip, kendini dine adamış bir erkek ve onun aşkını isteyen, bu aşkı Tanrı’yla bile paylaşmaya yanaşmayan bir kadın: Pilar. . Oysa genç adam onun duygularını paylaşsa da karar verememekte, arzularını özgür bırakamamaktadır. Birlikte çıktıkları bir yolculuk, Pilar’ın yüreğini değişik deneyimlere açar.
Yaptıkları bu uzun yolculuk boyunca, kendi yazgılarının ardına düşen çift, bir çözüm bulabilecek midir?
Piedra Irmağı’nın Kıyısında Oturdum Ağladım, çok farklı bir tutkuyu anlatıyor.