Peygamberden Sonra - Lesley Hazleton - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Peygamberden Sonra – Lesley Hazleton

Peygamberden Sonra – Lesley Hazleton

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2013
Eklenme: Ocak 17th, 2024
Dil: Türkçe
Sayfa: 223
Yazar: Lesley Hazleton

4.197 Kişi Tarafından Görüldü

“İslamın olağanüstü ve saygı duyulacak bir hikayesi- (okumuş olsaydı) Machievelli’ yi bile titretecek bir güç, entrika, rekabet, cinayet, hileli yönlendirme, hırs ve inanç hikayesi, ama her şeyden önce büyük bir insanlık hikayesi. Şii Sünni bölünmesini anlatan diğer, çoğu zaman korku dolu anlatımları utandıracak, muhteşem bir roman tarzında yazılmış bir hikaye” 
-The Ayatollah Begs to Differ yazarı Hooman Majd-

ÖNSÖZ

Herkes ne olduğunu biliyor, ama aklını oynatacak gibi olduğundan olanları anlayamıyordu. Ama çok geçmeden kulakları açılmaya ve bağırmaya başladılar. İnsanlar panik halinde meydandan dışarıya, altın kubbeli camiye giden sokaklara doğru koştular.

Dumandan, enkazdan, kandan ve kırılan camlardan, parçalanan vücutlardan, kopan kol ve bacaklardan kaçıyorlardı. Daha soma devam eden patlamalardan uzağa, güvenli bir yere, küçük, kapalı yerlere koştular. Otuz dakika süreyle bombalı araçlar, intihar bombaları, el bombaları ve havan topları patladı, dokuz patlama oldu. Soma korkunç bir yanmış et kokusu, toz toprak kokusu ve ambulansların sirenleri duyulmaya başladı.

4 Mart 2004 günü öğle saatleriydi -Müslüman takviminde Muharrem ayının onuncu günü, yani Aşure günüydü. Kerbela şehri Şii hacılarla doluydu ve bunların çoğu elli mil mesafede olan Bağdat’tan oraya yürüyerek gelmişlerdi,

Hacılar başlarının, üzerinde büyük bayraklar taşırken; Hz. Muhammed’in orada, öldürülmüş olan torunu, Şehitler Prensi Hüseyin’in yaşım tutmak için, göğüslerini yumrukluyor,

ilahiler söylüyorlardı. Ama bu arada bir de kutlama havası vardı orada. Bu binlerce insanın hacı olma yürüyüşü yıllardan beri yasaktı, Saddam rejiminin yıkılmasından soma ilk kez açıkça ve gururla yas tutabiliyordu bu insanlar ve bunu yaparken yeni buldukları özgürlüklerini de yaşıyorlardı. Ama şimdi, geçmişin korkunç havasını yeniden soluyor ve onlar da birer şehit oluyorlardı.

O olaya Aşure Katliamı dendi – iç savaşın ilk büyük işaretiydi bu. Ve şimdi herkes aynı soruyu soruyordu, bu hale nasıl gelmişlerdi? Irak’ta Sünni aşın grup El Kaide saldırıyı büyük bir özenle hazırlamıştı. Saldırının yeri ve zamanı da yüzlerce ölü ve yaralı gibi şoke ediciydi. Aşure günü Şii takviminin en kutsal günüydü -Yom Kippur ya da Paskalya Yortusu benzeri bir gündü- ve Kerbela adı da 680 yılında, orada, o günde neler olduğunu hatırlatırdı onlara.

Kerbela iki Arapça sözcüğün bir araya gelmiş şekliydi: karab tahribat ya da harap olma, bala ise dert, keder ya da felaket anlamına geliyordu. En yakın erkek akrabaları burada öldürüldüğü ve ailesinin kadınları da yakalanıp zincire vurulduğu zaman, Hz. Muhammet’in ölümü üzerinden elli yıl bile geçmemişti. Katliam haberi duyulduğunda, doğuda Hindistan sınırlarından, batıda Cezayir’e kadar, o zamanın tüm Müslüman dünyası şoke oldu ve o zaman sorulan soru on dört yüzyıl sonra tekrar sorulacaktı:

Bu hale nasıl geldik? Sünni-Şii bölünmesinin temeli, on yedinci yüzyılda Kerbela’da yaşanan olaydır.

Çok eski bir İslam hikâyesi olarak canlı ve ayrıntılı anlatılan bu olayı Ortadoğu’da bütün Sünniler bilir ve olay bütün Şiilerin kalplerine kazınmıştır.

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.