Boğa olmasaydı, Oz uçsuz denizlerde nasıl hüküm sürerdi?
Karanlık dalgaların arasına gizlenen kötülükten insanlarını nasıl korur, denizlerin acununa nasıl adalet getirirdi?
Börü olmasaydı, Oz nasıl iz sürer, kinini diri tutar ve intikamını alırdı?
Uçsuz bucaksız topraklarda, kendi adaletini nasıl sağlardı?
Gök Geyik olmasaydı, Oz, bilgeliğe nasıl uzanırdı? Işığa nasıl yol gösterici ve insanlığa köprü olurdu?
Aslan olmasaydı, Oz nasıl en büyük olur, düşmanlarının yüreğine korku salardı. Kalbini; Ra-Mu’nun evi, Krallar Kralı’nın Şehri Şalmali’yi nasıl korur, yeryüzünde adaleti nasıl sağlardı?
Gök Çocukları, binlerce yıl yeryüzüne hâkim oldular. Kutsal Dörtlü (Oz Birliği), medeniyetin, sanatın ve refahın merkeziydi. Tüm topraklarda adaleti sağlayanlardı.
Bir gün Mu’nun karşısındaki en büyük güç olan Atlantis, yüzyıllar önce yok olmuş Demir Yumruk Birliği’ni, küllerinden, Kuzey’in vahşi krallarıyla yeniden diriltti.
Yeryüzünün seçebileceği iki taraf vardı; Mu ya da Atlantis!
Yedi kutsal güç tekrar savaş için kullanıldı. Tanrı’nın yolunda ilerleyenler, sapkınlara karşı en büyük savaşını verdiler. Kazananı olmayan savaşın sonunda milyonlarca insan ve medeniyet yok oldu!
Özet
Atlantis Kralı’nın oğlu Vagnar Oz Birliği’ni yok edip tüm dünyaya hakim olmak ister. Önce babası ve abisini öldürür. Böylece engel olacakları yok eder.
Atlantis’in gücü Oz’a yetmeyecektir. Vahşi Emegenler, Dunkalar, Barbarlar ve Kuatzalılarla birleşmeye karar verir. Vagnar gibi iktidar hırsında olan Oz beylerinden birinin desteği ile planını kolayca uygulamaya başlar.
Tek tanrılı Oz Birliği ile sapkın Atlantis Birliği büyük savaşın eşiğindedir. Milyonlarca insanı etkileyecek savaşın sonucu ne olacak? Kutsal güçler savaşın seyrini değiştirebilecek mi?