Tarihi ve güncel gerçekleri kurguyla harmanlamaktaki ustalığı ile bilinen Ayşe Kulin, Nefes Nefese adlı bu romanında okurlarına bir kez daha dünyanın farklı bir yüzünü aktarıyor, İkinci Dünya Savaşı döneminde yaşanan bir öykü Nefes Nefese. Avrupa’yı kasıp kavuran ve tarihin en acımasız gerçeklerinden biri olan Nazizm’i, dönemin Türk diplomasisinin korumaya özen gösterdiği ince dengeyi ele alır.
Bu tarihi planın ön yüzünde de Osmanlı vezirlerinden birinin kızıyla evlendiği Yahudi gencin aşkını ve kaçışını da dile getiriyor. Son dönemlerde yazılmış, bireylerin tarihi ile insanlığın tarihi arasındaki o kaçınılmaz kesişime ışık tutan en önemli romanlardan biri olan Nefes Nefese, usta bir yazarın başyapıtları arasında yer almaşım da haklı çıkartıyor böylece.
Her zamanki sürükleyici anlatımı ve ustalıklı kurgusuyla
Ayşe Kulin bir kez daha, okurlarının gösterdiği ilginin
nedenini açıklamış oluyor.
Şöyle ki Yahudi genci ile evlenen ve Almanya’da yaşayan ve evli iken Almanya’da vuku bulan bu hadise, aileyi de derinden etkilemektedir. Konsoloslukla iletişim sağlanarak (o zamanın en uygun koşullarıyla) Almanya’nın başkenti olan Berlin’den en işlek caddesinden geçecek olan trene bineceklerdir.
Bir takım badireleri geride bırakarak trene yetişirler ve binerler. Trende Yahudilerde vardır ve tren İstanbul gelecektir. Trende Almanya’da yaşamış ünlü bir müzisyen de vardır.
Zaten yaşlı olan bu müzisyeni ve diğer Yahudilerin de sağ salim İstanbul’a gelmesi için Yahudilere, konuşmamaları veya bir iki Türkçe kelime öğretilerek Nazi askerlerinin zulmünden kurtarılması esas alınarak Almanya’yı geçmek istemektedirler.
Ve bu esnada yaşlı müzisyen dayanamayıp ölür, bunu Alman Nazi askerlerinden saklamanın stresini yaşayan, trende ki tıkış tıkış olmuş insan grubu ona hasta imiş gibi bir rol yaparak onu İstanbul’a kadar getirmiş. Cesetle ilgili işlemlerin yapılmasını sağlamışlardır.