Köstebek - Necip Hablemitoğlu - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Köstebek – Necip Hablemitoğlu

Köstebek – Necip Hablemitoğlu

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2018
Eklenme: Ocak 18th, 2024
Dil: Türkiye
Sayfa: 228
Yazar: Necip Hablemitoğlu

5.033 Kişi Tarafından Görüldü

Köstebek, Necip Hablemitoğlu’nun Gülen hareketinin (kitapta Fethullahçılar olarak ifade edilmektedir) yapılanmasını, hedeflerini, söylemlerini ve eylemlerini konu alan kitabıdır.

Necip Hablemitoğlu, evinin önünde uğradığı suikast sonucu 18 Aralık 2002 tarihinde hayatını kaybetmiştir. Bu suikastın failleri halen bulunamamıştır. Ancak Ergene kon iddianamesinde bu cinayet Danış tay saldırısı hükümlüsü de olan Osman Yıldırım’ın ifadelerine dayandırılarak Ergene kon örgütü ile ilişkilendirilmektedir.

Kitabı, ölümünden sonra yayınlanmıştır.

“Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz; en doğru, en hakiki tarikat, tarikat-ı medeniyedir; medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kâfidir…”
-Mustafa Kemal Atatürk-

Yıl 2002. Dr. Necip Hablemitoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olma yolunda, devrimlerden dönüş sürecinin sancılarını yaşıyor…” diyerek endişelerini dile getiriyor, bulgularını ortaya koyuyor:

“Yeni binyılın şeyhlerinin, dervişlerinin, müritlerinin ve meczuplarının amaçlarının da değiştiği gözlemleniyor. Artık amaç, bir şeriat devleti kurmak değil. Şeriat, iktidarı, parayı, her türlü gücü ele geçirmenin sadece simgesel, klişeleşmiş adı. Mürtecilik yani gericilik de artık salt dinsel anlamda kullanılmıyor.”

“Bunlara karşı olmak, onaylamamak artık yetmiyor… Her gerçek kamu görevlisinin mağdur olma pahasına, elini taşın altına koyması; devletimizin, tam bağımsızlığımızın geleceği açısından inisiyatif kullanırken canının yanmasını, bedel ödemesini göze alması gerekiyor.

“Ben Türk’üm ve başka Türkiye yok” diyerek yola çıkmış ve bunun bedelini canıyla ödemiş gerçek bir aydın olan Necip Hablemitoğlu, Köstebek kitabında irtica tehdidini, devlet kademelerindeki örgütlenmelerini kuşkuya yer bırakmadan begelerle ispatlıyor.

Köstebek Kitabı Tanıtımı

Yıl 1925 Büyük Atatürk, genç Cumhuriyetin yurttaşlarına ve dış ülkelere şu tarihi mesajı veriyordu: “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler,dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz”…

Yıl 2002 Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olma yolunda, devrimlerden dönüş sürecinin sancılarını yaşıyor… Geçtiğimiz yüzyılın başında, İngiliz işbirlikçisi Derviş Vahdeti,Sait Molla, Dürrizade Abdullah, İskilipli Atıf gibi mürtecilerin tasfiyesi üzerine Cumhuriyet kurulmuştu.

Bugün, küreselleştiği iddia olunan dünyada,gerçek anlamda küreselleşen Türkiye vatandaşı mürteciler, İngiltere’nin yanı sıra A.B.D., Almanya, Libya, Suudi Arabistan gibi ülkelerden yönetilmeye, yönlendirilmeye devam ediyorlar.

Yalnız bir farkla ki,A.B.D.’den gelen kimi müritler, Türkiye’de milletvekili seçilip “türban krizi” yarattıktan sonra tekrar ana vatanlarına geri dönerken, kimi dervişler de, milletvekili olmadıkları halde, Türk Hükumeti’ne dışarıdan bakan olarak girebiliyor, yabancı taleplerinin takipçiliğini yapabiliyor. Ve bu araştırma konusu olan, yasa dışı hoca efendi sanını (!) kullanmayı yeğleyen kimi şeyhler de, sanki gizli bir mübadele protokolü varmış gibi, kendi ülkesinden yeni vatan A.B.D.’ne rahatlıkla hicret edebiliyor…

Aynı şekilde,koşulsuz AB teslimiyetçiliğini savunarak, devlet egemenliğini kayıtsız şartsız ulusa değil, Brüksel’e bağlamaya çalışanlar da, Hürriyet ve İtilaf Fırkasının uzantıları olarak bu anlamda mürteciliği temsil ediyor. Ana vatan kavramını Türkiye sınırlarından çıkarıp, AB sınırlarına mal edenlerin milliyetçi-muhafazakarlığı ile, IMF, Dünya Bankası ve AB çıkarlarının sözcülüğünü, savunuculuğunu ve de tetikçiliğini yapanların yeni solculuğu, tıpkı Fethullah Gülen’in ve müritlerinin din ve vatan anlayışı ile birebir örtüşüyor…

Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en karanlık, en hazin dönemini yaşıyor.Bir tarafta, Türkiye Cumhuriyetini koşulsuz savunan, Atatürk ilke ve devrimlerinin sahibi ve takipçisi, aydınlanmacı, tam bağımsızlık çı,sömürünün her türüne karşı, evrensel barıştan yana, yurtsever, ilerici,ulusalcı kesim var. Ancak, ne bir siyasal partiye, ne basın ve yayın kuruluşlarına, ne de kendilerini destekleyecek ulusal sermaye gücüne sahipler. Ülkenin elden gidişini sessiz çığlıklarla izliyorlar.

İşte “Köstebek” adlı bu çalışma, içinde bulunduğumuz kapkara dönemde, devletimizin altının nasıl oyulduğunun, nasıl zaafa düşürüldüğünün binlerce örneğinden sadece birine ışık tutuyor: Türk Devletinin istihbarat birimlerine sızmış, kadrolaşmış fethullahçıları!..

 

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.