Konstantiniyye Oteli - Zülfü Livaneli - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Konstantiniyye Oteli – Zülfü Livaneli

Konstantiniyye Oteli – Zülfü Livaneli

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2020
Eklenme: Ocak 19th, 2024
Dil: Türkiye
Sayfa: 479
Yazar: Zülfü Livaneli

10.486 Kişi Tarafından Görüldü

 İhtişamlı surlarının karanlık diplerinde cinayetler işlenen, otobanlarında siyasetçilerin suikastlara kurban gittiği, açlıktan çocukların dilendiği, gece kondularında kadınların sessiz sedasız öldürüldüğü, yalılarında yüzyıllık zenginliğin cömertçe seyre çıkarıldığı ve güzelliğiyle Divan şairlerine yüzlerce şehrengiz yazdıran, barok sanatından izler taşıyan şehirler şehri İstanbul.

Romanları 40 dilde yayınlanan ve uluslararası pek çok ödüle layık görülen ünlü yazar Zülfü Livaneli, Konstantiniyye Oteli ile okurlarına bir İstanbul panoraması çiziyor.

İstanbul’un kaymak tabakasını, alt sınıfları ve hatta ölülerin ruhlarını buluşturup başarılı bir işkadını Zehra’nın gözünden anlatıyor. 

İstanbul’un köklü tarihini fona alan usta edebiyatçı, onlarca karakteri, geçmişi Bizans’a dayanan bir otelin açılışına konuk ediyor; güç ve yönetim ilişkilerinden romantizme ve “başına sevda gelenlere”  kadar uzanan, geniş bir yelpazede insan ruhunu didik,didik ediyor.

Prof. Onur Bilge Kula’nın deyişiyle “senfonik bir roman” olma özelliği taşıyan Konstantiniyye Oteli, İstanbul’da yüzyıllardır süren cümbüşü anlamak açısından Türk edebiyatında önemli bir yer tutuyor.

Okumanız tavsiye edilen bu özel kitap, yeni baskısı ve gözden geçirilmiş son haliyle okurlarına çok sesli müzikal bir yapıt sunuyor. İyi Okumalar.

Konstantiniyye Oteli özeti

Roman tam anlamıyla bir Türkiye tablosu. Zenginin çok zengin , fakirin ise çok fakir olduğu ülkemizde, bu iki değneğin ucundaki insanların bir ipteki cambazlıklarını gözlerimizin önüne seriyor yazar.

Bu cambazlık gösterisi kimi zaman gözünüzden yaş getirecek kadar hüzünlü , kimi zaman da insanlardan nefret edeceğiniz kadar iğrenç ve ön önemlisi de gerçek.

Bir otel açılışının ana konu olduğu kitapta otele gelen davetliler ve çalışanlar üzerinde şekilleniyor kitap. Bir de otelin yeraltı Nekropolis Konstantinopolis yani İstanbul’un altında yatan ölüler.

Otelin açılışı bu üç grubun içine ve onların hikayelerine doğru yolculuk yapmamızı sağlıyor.

1- Paranın hüküm sürdüğü topraklarımızda , “Kroyum ama para bende!” tiplerinden tutun da paranın içinde yüzerken, bilgisizlik havuzunda boğulan tipler,

2- Çoğu İstanbul’a taşı toprağı altın diyerek göç etmiş, kimi umduğunu bulmuş kimi bulamamış. İçlerinde dinine hastalık derecesinden bağlı olup İşid’e katılan da var , çocuklarını ve karısını aşırı kıskançlığın beyinde yarattığı hastalıkla düşüncelerle balkondan atan da var.

Bir teneke barakada yaşayıp annesi geçinmek için başka erkekle birlikte olmak zorunda kalmasın diye araba hırsızlığı yapan çocuklar da var.

Ya da tecavüzcüsünün boynunu kesip köy meydanına atan ardından tecavüzcüsünden hamile kaldığı için çocuğu yüzlerce kez öldürmeyi denemiş ama başaramamış bir kadın ve onun hapishanede büyüyen çocuğu Garip de var. 

3- Abisi tarafından boğdurulmuş 19 şehzadenin üzgün ruhları, başı kesik olup Ayasofya’nın kapısı arayan at, gözleri oyulan insanlar, Resneli Niyazi’nin Hürriyet Geyiği’nin nasıl katledildiği, hadım edilmiş bir adamın organının , sahibini arayışı, Osmanlı donanmasında kullanılan maymunlara edilen tecavüzler….

Zülfü Livaneli ne kadar kaliteli bir yazar ve entellektüel olduğunu bir kez daha bu romanıyla kanıtladı. Değişik bir tarz denenmiş ve bence başarılı olmuş. 

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.