
Halifeler Tarihi;
Bir saray ve yüksek kültür tarihidir. Bunun yanı sıra, savaşlardan ve önemli fetihlerden, mucize olarak algılanan olaylardan şiirler eşliğinde, duygusal bir dille bahsederken; yenilgi, felaketler ve önemli kimselerin ölümlerinden de yine ağıtlarla bahseder.
Anlaşılacağı üzere, Celâleddîn Suyûtî’nin tarihe yaklaşımı olguyu olduğu gibi aktarmaktan öte, duygusal ve coşkuludur.
Böylelikle, eşyanın tabiatı gereği eser bir büyük adamlar tarihi ya da elitler tarihidir; bir saray ve yüksek kültür tarihidir.
Bunun yanı sıra, savaşlardan ve önemli fetihlerden, mucize olarak algılanan olaylardan şiirler eşliğinde, duygusal bir dille bahsederken; yenilgi, felaketler ve önemli kimselerin ölümlerinden de yine ağıtlarla bahseder. Anlaşılacağı üzere, Celâleddîn Suyûtî’nin tarihe yaklaşımı olguyu olduğu gibi aktarmaktan öte, duygusal ve coşkuludur.
Buna karşılık klasik devir İslam tarihinin Türk tarihi için sadece bir arka plan dekoru sunmaktan öteye geçmesi gerektiği düşüncesindeyim.
Başta Fuad Köprülü, Zeki Velidi Togan, Şemseddin Günaltay, Abdülbaki Gölpınarlı ve Hilmi Ziya Ülken olmak üzere Osman Turan, Bahaaddin Öge!, Zira onlar, İslam ve Türk tarihinin ana kaynaklarını, özellikle Arapça ve Farsça bilmeyen araştırmacılar için ulaşılabilir kılmışlardır.
Burada onların eşsiz eserlerinden bir bir bahsetmenin yersiz olacağı kanısındayım. Meraklısı bunları iyi bilir ve değerlerinin de farkındadır