
Genç Werther’in Acıları Kitabı Hakkında
Evrensel boyutlara ulaşmış ünüyle bugün dünya edebiyatının en büyük yazarlarından biri sayılan Goethe, henüz yirmi beş yaşındayken yazdığı Genç Werther’in Acıları’nda, kısa bir süre önce Charlotte adlı genç bir kadınla yaşadığı mutsuz ilişkiden yola çıkmıştı. Edebiyat dünyasına, karşılıksız aşkıyla intihara sürüklenen “Romantik kahraman”ı armağan eden bu büyüleyici mektup-roman, şiirselliği ve yaşama tutkulu bakışıyla okuyucuları mıknatıs gibi kendine çekmişti. Almanya’da bütün gençliği etkisi altına alan romanın, birçok intihara neden olduğu, Werther’in giydiği mavi frak, sarı yelek ve çizmelerin döneminde moda yarattığı, Napoléon’un bile kitabı sürekli yanında taşıdığı söylenir.
Son derece duyarlı ve tutkulu bir genç ressam olan Werther’in, düşsel dostu Wilhelm’e yazdığı mektuplardan oluşan Genç Werther’in Acıları, edebiyatta akılcılığın yerini alan duygusallığın bir başyapıtıdır.
(Tanıtım Yazısından)
Genç Werther’in Acıları Özeti
Aydın bir genç olan Werther, büyük kentin yarattığı ruhsal çöküntüden doğaya kaçarak Wahlheim’e yerleşir. Orada tanıştığı soylu bir ailenin güzel kızı Lotte’ye âşık olur. Lotte bu aşka kayıtsız kalmaz; ama Albert’le nişanlıdır ve verilen sözler kendisi için çok önemlidir.
Lotte, nişanlısı Albert ile evlenir. Werther ise bir aile dostu olarak yer alır yanlarında. Aşk ve dostluk arasındaki sınır çizgisinde gidip gelen duygular Lotte’yi ürkütür. Sınırı geçmekten korkan Lotte, genç adama bir daha görüşmemeleri gerektiğini bildirir. Werther’in bu ayrılık acısına dayanması mümkün değildir.
Werther bu acıyla Lotte’ye bir mektup yazar. Mektubuna ve yaşamına şu sözlerle son verir:
“Bak Lotte, bana ölümün sarhoşluğunu tattıracak olan o soğuk ve korkunç kadehi elime alıyorum. Onu bana sen uzatıyorsun, ben de alırken hiç tereddüt etmiyorum. Hayatımın bütün istekleri ve ümitleri yerine geldi. Ölümün çelikten kapısını vurmak öylesine titretici ve çetin ki… Silahlar dolu. Saat on ikiyi vuruyor. Alınyazısı bu, önüne geçilmez artık. Elveda Lotte! Elveda!”