Fatihler, Korsanlar, Tüccarlar - Carlo M Cipolla - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Fatihler, Korsanlar, Tüccarlar – Carlo M Cipolla

Fatihler, Korsanlar, Tüccarlar – Carlo M Cipolla

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 17.02.2003
Eklenme: Ocak 17th, 2024
Dil: Türkçe
Sayfa: 72
Yazar: Carlo M. Cipolla

2.540 Kişi Tarafından Görüldü

gravür. İspanya 16. asrın başında dünyada herhangi bir ülkeyken, kırk yıl içinde dünyanın en zengin ülkesi olur ama nasıl? 1519 yılında Hernan Cortes, Aztekleri yenerek Meksika’yı ele geçirir ve Nueva Espana’yı (Yeni İspanya) kurar.

1531’de ise Fransisco Pizarro Güney Amerika’da İnka İmparatorluğu’nu yok ederek Peru Genel Valiliği’ni kurar. Bu fetihler her biri bin kişiyi geçmeyen iki orduyla yapılır. (Bu konuyla ilgili biraz daha ayrıntılı bilgi için Jared Diamond’ın TÜBİTAK yayınlarından çıkma “Tüfek, Mikrop ve Çelik” isimli eserine bakılabilir.) İşte İspanya’nın yazarın deyimiyle talihinin döndüğü andır bu an.

Her ikisi de İspanyol olan bu fatihler, İspanya’ya bağlı iki sömürge kurmuştur. Çatışmalar esnasında katledilen binlerce Aztek ve İnkalı’nın dışında, bu fatihler ve askerlerinin getirdikleri hastalıklar da on binlercesinin ölümüne yol açar (Yerlilerin bu hastalıklara bağışıklıkları yoktur).

Bu fetihlerle beraber Yeni Dünya’dan İspanya’ya altın ve gümüş akışı başlamıştır artık.

Ancak kitapta da belirtildiği üzere bu akış, yağmurun çatılarda hiç birikmeden akıp gitmesi gibi İspanya’yı terk edecektir. Artan savunma harcamaları (sömürgeleri Hollandalı ve İngiliz destekli korsanlardan korumak için), yabancı ülkelerden tek yönlü mal ve hizmet alımı ile Amerika’daki sömürgelerde kurulan şehirlerin artan ihtiyaçlarının karşılanması gibi nedenlerle, İspanyolların bastığı gümüş paralar Doğu’ya akmaya başlamıştır. Önce Orta ve Doğu Avrupa’ya, oradan Osmanlı coğrafyası üzerinden İran ve Hindistan’a ve nihayet Çin’e. 1621 yılında Gomes Solis’in de dediği gibi:

“Gümüş, uzak ülkelere yaptığı gezilerde tüm dünyayı dolaşıyor, sonunda da sanki doğal ortamındaymış gibi, gidip Çin’de kalıyor.” Bu durum 16. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar bu şekilde devam edecek; ta ki İngilizlerin bulduğu insafsız çözüme kadar. Bu çözümü söyleyeceğimi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bu acıklı öyküyü kitabı okuduğunuzda kendiniz görseniz çok daha iyi.


Cipolla “Para, Fiyatlar ve Medeniyet” isimli bir başka eserinde Ortaçağın dolarları (evrensel ölçekte her yerde geçerli ve saygın para) olarak saydığı Bizans Solidusu’nu, İslam Dinarı’nı, Venedik Dükası’nı ve Floransa Florini’ni anlatır.

Bu kitapta bir parayı “dolar” yapanın ne olduğu üzerinde durur. Bu dolarların ortak özellikleri arasında standartlarını her zaman koruduklarını; ayarlarını, ağırlıklarını ve piyasa değerlerini sabit tuttuklarını ve arkalarında büyük birer ekonomi olduklarını sayar. Ancak Cipolla size tanıttığım kitapta, İspanyolların yaklaşık 200 yıl süren dünya egemenlikleri süresince bastıkları 8’lik Real adı verilen gümüş paralarının, uluslararası bir para olmasına rağmen dolar olmadığını ve kısa bir süre sonra da piyasadan çekildiklerini söyler.

Bunun nedenleri ise çirkin görünüşlü kötü paralar olmaları ile basımları esnasında standartların çiğnenmesidir. Daha pek çok neden daha olmasına rağmen geri kalanlarını siz okurlara bırakıyorum.

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.