Edebiyat Kuramları ve Eleştiri 2-Cilt - Berna Moran - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Edebiyat Kuramları ve Eleştiri 2-Cilt – Berna Moran

Edebiyat Kuramları ve Eleştiri 2-Cilt – Berna Moran

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2004
Eklenme: Ocak 17th, 2024
Dil: Türkçe
Sayfa: 352
Yazar: Berna Moran

1.560 Kişi Tarafından Görüldü

 

“İstanbul Üniversitesi, İngiliz Dil ve Edebiyatı kürsüsündeki eleştiri derslerinden derlenmiş olan Edebiyat Kuramları ve Eleştiri, yalnız bu konuyla ilgili üniversite öğrencilerinin değil, eleştirmenlerimizin de, bütün edebiyatçılarımızın da okumaları gereken değerli bir elkitabıdır. Çünkü kitabın konusuna değin bütün kuramlarla eleştiri yöntemleri birarada derli toplu verildiğinden, bildiğimizi sanıp da bütünüyle bilmediğimiz, hiç bilmediğimiz, az bildiğimiz ya da parça pürçük bildiğimiz edebiyat kuramlarını, eleştiri yöntemlerini yetkin bir sistematikle sunulmuş olarak bu kitapta buluyoruz. Kitap, anlatılan konuları açıklamak için, Türk edebiyatından örnekler verildiği bölümlerde çok daha ilginç olmaktadır.” Aziz Nesin

Sanatın görüngü dünyasını yansıtması gerektiğine dayanan bu kuram doğalcı bir yönelişe sahiptir. Sanatçı okura hayatın bir parçasını sunar. Dolayısıyla bu yüzeysel bir gerçekliğin kopyasıdır. Eski Yunan’daki yansıtma (benzetme) anlayışının bir devamı olan bu kuramın temsilcisinin Platon olduğu söylenebilir. Çünkü Platon’a sanat, özü (idea) değil, görüngü dünyasını (duyular dünyasını) yansıtır. Fakat asıl olan idealar dünyasıdır. İdealar dünyası değişmez, kesin, yalnız düşünce ile kavranabilen formlar dünyasıdır. Platon’a göre sanat mimesis (yansıtma)tir. Bununla birlikte sanat eseleri okuyucuyu hakikate ulaştırmadığı, aksine ondan uzaklaştırdığı için Platon’ göre kusurludur. Platon ancak güdümlü bir sanata sıcak bakabilir. Sanatın geneli ya da özü yansıtması, onun bir seçme işi olmasıyla ilgilidir. Yazar tek olanı kullanarak genel olanı açıklar. Gerçekliği sanat eserine yansıtmakla sanat yapıtı oluşturulamaz. Mevcut gerçekliğin bir süzgeçten geçmesi gerekir. Gerçekliği anlatmak için öze inmek, tabiatın ortak tümellerini yansıtmakla olur. Sanatçı böylece geneli yansıtırken özü de yansıtır. Batı’da sanatın yansıtma olduğu fikri Rönesans’tan sonra yeniden canlanmaya başlar. Neo-klasikler Aristoteles’in görüşlerini birkaç şekilde yorumlarlar. Bunlardan en önemli iki tanesi: a) Sanat genel tabiatın yansıtılmasıdır. b) Sanat idealleştirilmiş tabiatın yansıtılmasıdır. Sanatın ideal olanı yansıtması, Platon’un fikirlerine dayanan bir görüştür. Sanatta idealleştirmeyi savunanlar görüşlerini Neo-Platon’cu bir felsefeye dayandırırlar.

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.