Dokuza Kadar On - Özdemir Asaf - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Dokuza Kadar On – Özdemir Asaf

Dokuza Kadar On – Özdemir Asaf

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2015
Eklenme: Ocak 18th, 2024
Dil: Türkiye
Sayfa: 110
Yazar: Özdemir Asaf

1.928 Kişi Tarafından Görüldü

Eğer şiir aza indirgeme sanatı ise, bunun en iyi örnekleri Özdemir Asaf’ın şiirleridir.

Onun şiirini etkileyen yabancı kaynaklar arama eğilimdeyseniz Uzakdoğu edebiyatına, şiirine göz atma gereksinimi duyar, belki Haiku’larda karar kılabilirsiniz. Şiirlerini, kendi şiir geleneğimizin doğrultusunda değerlendirdiğimizde, divan şiirinin yoğun işçiliğini görürsünüz. Onun şiirinin amacı,kelimelerin çağrışım zenginliğinde dünyayı kavramak ve algılamaktır. Katı, öğretisel bir dünya görüşünü onda bulamayız.

Şiirinin kaynaklarını arama, etki alanı taramasını uygulama işleminde pek de başarılı olunacağını sanmıyorum. Çünkü gerek dünya, gerek Türk şiiri ile ilişkilendirmek yapay bir çabadır.

Özdemir Asaf akımların, dönemlerin dışında kalmayı seçmiştir. Hiç kuşkusuz kuşağının şairlerini okumuştur, çok da yakından takip etmiştir. Ne var ki onlardan açık bir esinlenme saptaması yapmak mümkün değildir. Elbette genel bir havayı sezebilirsiniz.

Sanırım “kendine özgü” sözü, onda en derin anlamını, açıklamasını bulur.İkili, dörtlü şiirleri, şiir okurunun belleğine yerleşmiştir. Çünkü onlarda şiir dışında, bir düşünce de gizlidir.

İkilikler, dörtlükler içinde bir uzun şiirden daha çoğunu vermenin yaratış gerilimini yaşadığı kanısındayım. Servetifünun dergisinde yayımladığı, “Şiir Kitapları ve Şiir” başlıklı yazısındaki, şiire dair bir cümle, onun şiirdeki yoğunluk anlayışını özetler: “Şair o ikişer dörder satırlık anlarıyla bize bütün bir hayatı çizebilir.”

Bu saptamasını daha geniş bir yorum platformuna uzatabiliriz. Özdemir Asaf, Oscar Wilde’ın ünlü “Reading Zindanı Baladı”nı dilimize çevirmişti. Belki o da,dehasını yaşamına, sadece yeteneğini şiirine koydu.Şiir işçiliğini adeta sakladı, sıradan bir iş yaparmış gibi davrandı. Tekdüze mutlulukların, yapay tedirginliklerin şairi olmadı hiçbir zaman.

Yaşamıyla ve şiiriyle her zaman hesaplaştı.Bir cümleyle, düzyazıyla şiir arasındaki o ince,keskin sınırı çekti: “Her insanın bir öyküsü vardır ama her insanın şiiri yoktur.”Uzun şiirlerinde de asla fazlalık bulamazsınız. Tasavvufun izdüşümünü de sezerim bazı dizelerinde,“Başdan başa sen,” bir vücutta iki kişinin erimesinden başka nedir ki?

Aza indirgeme anlayışını, “bir kelimeye bin anlam yüklemek” sözü yeterince açıklıyor.Şiiri zamandan,mekândan münezzehtir. Bin yıl sonra da bir şiir, okuru kendi zamanına çekebilir yazdıklarını.Kendine özgü şiir mantığını kurarak yeni bir dil yaratmış bir şairdir Özdemir Asaf.

Şiirinin nerede başlayıp nerede bittiğini, okurla eşgüdüm bir poetika anlayışı içinde belirledi. Şiirinde, Doğu edebiyatında olan hikmetle akrabalığının esintileri görünür.Yazmanın, yazmaktan sonrasının ruh halini birçok edebiyatçı yaşamıştır.

Bir ışık düşerse üstüne basma.
Daha yakınlaşır, korkarsın.
Bir leke, silmeye – gör,
Leke kalır, sen çıkarsın.
Bir gölge, nereye gider.
Gözlerince gider, bakarsın.
Bakarsın girer gözlerinden.
Leke onun peşinden, bakarsın.
Bir ışık düşerse üstüne basma,
Gözlerine basarsın.

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.