Büyücüler Kralı (Mısır Serisi 3. Kitap) - Wilbur Smith, - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Büyücüler Kralı (Mısır Serisi 3. Kitap) – Wilbur Smith,

Büyücüler Kralı (Mısır Serisi 3. Kitap) – Wilbur Smith,

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2001
Eklenme: Ocak 17th, 2024
Dil: Türkçe
Sayfa: 540
Yazar: Wilbur Smith

1.336 Kişi Tarafından Görüldü


Sonunda, büyük kederini büyücülüğün gizemlerini incelemeye adar. Zamanla olağanüstü güçlere sahip olur ve Büyücüler Kralı olarak anılmaya başlar.


Mısır’ı üzerine çöken kötülük bulutlarından kurtarmaya çağrıldığında, artık çektiği acı ve ıstırabın kutsal bir amacı olduğuna inanmaktadır.Nehir Tanrısı ve Yedinci Papirüs’ten sonra yine Mısır’ı konu olan Wilbur Smith, Büyücüler Kralı adlı yapıtıyla bir kez daha okuyucularının gönlünü fethediyor.

Bir dizi savaş arabası vadinin dibindeki dar geçitte halkalarını çözen bir yılan gibi hızla ilerliyordu. Erkek çocuk sıranın başındaki arabanın ön siperine yapışmış, onları hapseden yarlara bakıyordu. Eski mezarların girişleri sarp kayalığa delik deşik bir görünüm veriyordu.Karanlık oyuklar bir cin ordusunun acımasız gözleri gibi onu tepeden süzüyordu.

Prens Nefer Memnon ürpererek gözlerini yardan kaçırdı ve kötülükleri savmak için gizlice sol eliyle gerekli işareti yaptı.Omzunun üzerinden sıranın arkalarına göz atınca, hemen arkadaki arabada olan Taita’nın fırıl fırıl dönen toz bulutlarının arasından onu gözlediğini gördü. Toz, yaşlı adamla aracını ince bir katman şeklinde örtmüş ve bu derin vadinin dibine kadar sızan bir tek güneş huzmesi, mikazerrelerinin üstünde ışıldayarak yaşlı adamı yeryüzüne inmiş bir Tanrıya benzetmişti.

Batıl inançlarından kaynaklanan bu gelip geçici korkusuna yaşlı adamın tanık olmasından utanç duyan Nefer suçlu gibi başını eğdi.Tamose hükümdar sülalesinden bir prensin böylesine bir zaaf göstermemesi gerekiyordu, hele bu prens erkekliğin eşiğinde bulunuyorsa. Ama Taıta onu herkesten iyi tanıyordu.

Bebekliğinden beri Nefer’in lalası ve eğitmeniydi, anasıyla babasından ve kardeşlerinden bile daha yakın olmuştu ona. Taita’nın yüzündeki ifade değişmemişti, ama yorgun gözlen bu uzaklıktan bile Nefer’in benliğinin özüne kadar işliyordu sanki. Her şeyi görüyor, her şeyi anlıyormuş gibi.

Nefer arkasını döndü ve dizginleri elinde tutarak atları uzun kamçısının bir darbesiyle daha da hızlandıran babasının yanında tüm cüssesiyle doğruldu, ilerlerinde vadi Galiala kentinin yıkıntılarının bulunduğu büyük amfiteatra açıldı. Bu ünlü savaş alanını ilk kez gördüğü için Nefer çok heyecanlandı.


Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.