Kitap Douglas tarafından anlatılmaktadır. Douglas sevginin gösterilmesinin tabu olduğu bir dönemde büyümüştür. Bu da sevgisini karısı ve oğluna göstermesinde zorluk ve yanlış anlaşılmalara yol açar. Douglas iyi bir baba ve eş olmaya ne kadar çalışırsa, yaptıkları ailesiyle o kadar arasını açar.

Oğulları Albie üniversiteye gitmek üzereyken bir gece karısı bombayı patlatır. Ayrılmak istiyordur. Artık tek şansı hep beraber yapacakları Avrupa seyahatinde işleri yoluna koymaya çalışmaktır.

Sevgi uzun bir yoldur.

“Seninle yaşlanmak istiyordum. Seninle birlikte yaşlanıp birlikte ölmek…”

“Douglas! Aklı başında biri neden bunu dört gözle bekler ki?”

Otel rezervasyonları yapılır, biletler alınır…

Tatil planı her şeyiyle hazırdır. Bu noktadan sonra ne yanlış gidebilir ki?

Douglas ve Connie’nin üniversite çağına gelen oğulları Albie yakında evden ayrılacak, kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenecektir. İkisi de biricik oğullarının gidişine kendilerini hazırlamıştır ama asıl beklenmedik olan Connie’nin de “kendini keşfetme” isteğiyle evliliği sonlandırmayı düşündüğünü açıklaması olur.

Fakat Douglas öyle kolay pes edecek bir tip değildir. Çekirdek ailenin son kez bir arada olacağı bir tatil planı yapar. Yapacakları yolculukla anne, baba ve oğul uzun zamandır kaybettikleri yakınlığı tekrar kazanacak, hatta belki Connie, Douglas’a tekrar âşık olup ayrılma fikrinden vazgeçecektir. Tabii bunların hepsi Douglas’ın umutlarıdır. Gerçekte ise işler biraz daha farklı gelişir…

“Her sayfayı çevirdiğimde sona yaklaştığım için biraz da üzüldüm. Bu farklı bir deneyim olacak…” Mail on Sunday

“Hızla akıp giden ama etkisi geçmeyen bir kitap. Biri kilometrelerle, diğeri kalbin derinliğiyle ölçülen iki yolculuk…” Seattle Times

“İnsanın zihninin herkesi ilgilendiren parçalarını gözler önüne seren Nicholls tam bir güç gösterisi yapmış. En küçük detaylarda bile kendinizi bulacaksınız.” The Sunday Times

“Petersen ailesi tüm Avrupa’yı dolaşıyor ve duygusal yükleri, yanlarına aldıklarından çok daha fazla… İçinden çıkılmaz ilişkileri David Nicholls kadar ustaca ele alan pek az yazar vardır.” People

“David Nicholls becerikli bir hikâye anlatıcısı ve modern hayatın dikkatli bir gözlemcisi.” New York Times Book Review

“Biz, kaybolup giden bir aşkı, hayatın beklenmedik cilvelerini, kaçınılmaz sonları anlatıyor. Kahkahalar atsanız da pişmanlık hissini sanki siz yaşıyormuşsunuz gibi içiniz sızlayacak.” New York Times

“İlişkilerin inceliklerine, derinlerine inebilmiş usta bir yazar… David Nicholls, Bir Gün ile kanıtladığı yeteneğini şimdi zirveye çıkarıyor.” Entertainment Weekly

“Aynı anda hem delicesine neşeli ve dokunaklı olmayı başaran bir roman. Fevkalade!” S. J. Watson

“Yüreğinize işleyen bir öykü… Komedi filmi detaylar, evliliğin zorlukları ve ne yaşanırsa yaşansın güçlü kalmaya çalışan bir aile… Biz kesinlikle pişman etmiyor.”  Washington Post

“Kalbin sınırlarının nerelere kadar genişleyebileceğini anlatan romantik bir komedi. Başkarakter Douglas’ın yılmak bilmez doğası size de büyük bir güç veriyor.” O Magazine

“Düşündürücü, naif, otantik bir hikâye… Etkileyici diyaloglar ve yormayan aksiyon da sanki bir sinema filmindeymişsiniz gibi hissetmenizi sağlıyor.” New York Times

“Tüm zorluklarına ve mücadelelerine rağmen Douglas ve Connie evliliklerinin hakkını veriyorlar ve beraberliklerinin her yılı keyifli geçmese de onların hayatına şahit olmak kesinlikle keyiflendiriyor.” Time Magazine

“Evliliğinizdeki mutluluk monotonluğa dönüşürse ne yaparsınız? Ortak bir geçmiş ne olursa olsun iki kişiyi bir arada tutmaya yeter mi? Nicholls’ın bu ve bunun gibi sorulara verdiği cevaplar bilgece, sarsıcı ve inanılmayacak kadar zihin açıcı.” Miami Herald