
Trans kimlik kavramı üzerine akademik çalışmaları ve trans bireylerin deneyimlerini bir araya getiren bu derlemeyi, Boğaziçi Üni-versitesi’nde 2010 Kasımında düzenlediğimiz “Queer, Türkiye veTrans Kimlik” konferansına istinaden yaptık.
Konferansı düzenleme amaçlarımızdan belirgin olanlarından biri, Türkiye’de zamanla alanını geliştiren beden ve cinsellikle ilgili, trans kimlik bağlamında yapılan çeşitli çalışmaları trans bireylerin sesiyle bir etkileşim halinde bir araya getirmekti.
Bir diğeri ise, queer teori üzerine çalışan,düşünen ve eyleyen kişileri bir araya getirerek, akademiyle aktivizm arasında varsayılan ayrımı aşan, queer düşünce ve pratiğin birbirine konuşmasını sağlayan bir platform oluşturmaktı.
Tarihin bahsettiğimiz bu noktası, sadece Türkiye’de trans bireylerin bedenlerine ve toplumsal varoluşlarına yöneltilen şiddete karşı trans akti-vistlerin kamusal sözünün ve görünürlüğünün arttığı bir dönem olmakla kalmıyordu; aynı zamanda LGBT hareketinin içindeki transfobinin de tartışıldığı, dönüştürüldüğü, trans politikalarının daha belirleyici olduğu bir zamana tekabül ediyordu.
Tıbbın trans varoluşları patolojize etmesinin yanı sıra, trans bireyler arasındaki trans normative de aynı şekilde masaya yatırılıyor, translığın, toplumsal ve tıbbi iktidarlar tarafından ikili cinsiyet sistemine göre düzenlenmeye çalışılması eleştiriliyordu.
Normativitenin her alanda sorgulanır bir hale gelmesinde elbette ki queer teorinin açtığı soru ve tartışmaların çok büyük önemi var.
İşte biz böyle bir ortamda trans kimlik üzerine çalışan akademisyenler, öğrenciler, sanatçılar ve aktivistlerle bir araya gelerek, birbiriyle tartışan, birbiriyle düşünen,birbirini eleştiren bir etkinlik düzenlemeyi hedefledik.